|
Tiyatro Medresesi'nde "Hayatım Masal" Atölyesi Kapanış Akşamı |
Masal anlatmaya yeni başladım sayılır, yaklaşık bir yıl oldu. Ama ben bu bir yıl içinde o kadar değişik mekanda masal anlattım ki...
Bu yazıda size anlattığım mekanları ve yaşadığım deneyimleri paylaşmak istiyorum.
İlk masalımı kitap kulübünde anlattım ve Alsancak Ora'da üst kattaki toplantı salonundaydı. Orası 25 kişilik bir yer ortada masalar var ve anlatmak için küçük bir mekan kalıyor bana. Ama orada o küçük alanda, yemeklerin arasında dahi anlattığımda masalım büyüsü her yeri sarıyor. Tabi masal anlatımı sırasında kapı açılıp "iki lahmacun" diyen garsonlar da ayrı bir renk katıyor.
|
Ora'da anlattıklarımdan bir fotoğraf bulamadım, Kulübümüzün yazlık modu. Masallar iç içe anlatılıyor. |
Daha sonra Alsancak'ta Yakın Kitabevi'nde anlattığım masallar var. Yakın'ın da üst katında anlatıyorum orası da ortalama 40 kişilik bir yer. Masal batttaniyem yanımda oluyor ve Ahmet ile Yasin yanımda olmuş oluyorlar. Dinleyiciler karşımda duruyor. Bu mekanda yine masalın içine girmek, hayal etmek kolay olsa da dinleyici açısından ışıklar rahatsızlık verici oluyor genelde daha az ışık isteniyor. Benim içinse dezavantajı herkesi net görememem olabilir, aşağıdan gelen gürültüler bazen konsantrasyonu bozabiliyor.
|
Yakın Kitabevi'nden |
Bostanlıda Kedi Kitabevi'nde de genelde aynı durumlar söz konusu ama orada ben anlatmaya başladığımda gelen giden olmuyor ve daha yalıtılmış bir ortam sağlanabiliyor. Seyirciyi yine ışıklar rahatsız ediyor ama ben bunun yanılsamaya daha kolay girmek istemelerine bağlıyorum. Herkes iç dünyasına daha rahat dönmek istiyor belki de bu yüzden daha az uyarana maruz kalmak istiyorlar.
|
Kedi Kitabevi'nden |
Temmuz ayında Tiyatro Medresesi'nin açık saahnesinde anlatmıştım, orada da Nesin Matematik Köyü'nden de seyirciler vardı. Açık alanda anlatmak, gecenin sessizliği, aniden bir kuşun ötüşü hep masala katabileceğiniz ayrıntılar oluyordu, çok keyif aldım orada anlatmaktan.
|
Tiyatro Medresesi'nde La Loba |
|
Tiyatro Medresesi'nde Vasalisa |
Evde de masal anlattım geçen ay ve o da inanılmaz bir deneyimdi. Ortam sadece mumla aydınlatılmıştı ve minik ışıklarla evde 7 kişi vardı ve ben masalları rastgele anlattım, içimden o anda hangi masal geldiyse ve bir de masal kartlarımdan seçip anlattım. Benim için inanılmaz bir deneyimdi. Evde olunduğunda, ortam daha yalıtılmış olduğunda yoğunluk çok daha fazla oluyor.
|
Bizim Evde Masallar |
8 Mart Emekçi Kadınlar Günü'nde de fuarda bir stantta anlattım. Küçük bir stanttı masal battaniyesini köşeye koydum ve etrafına da tabureler koydum, yaklaşık 10 kişiye masal anlattım ve iki oturum yaptım ve iki oturumda da farklı masallar anlattım. O kadar uğultunun içinde anlatmak, yalıtılmış bir ortam olmamasına rağmen dinleyicilerin konsantre olup masala odaklanması ve dinledikleri masallardan etkilenmeleri çok güzeldi. Ben de bu durumda anlattıklarımı özenle seçtim, çok fazla kelime kullanmadım, onun yerine mimiklerime ağırlık verdim.
28 Şubat'ta da E.Ü Konak AKM'de Oğuz Demirin resim sergisinde masal anlattım. Sergi alanında, büyük bir boşluğun ortasında, mikrofonla anlatmak, insanların benden uzak olması ve üç tarafa da anlatmak ilginçti. O boşlukta kelimelere daha çok yüklendiğimi, tasvirlere daha çok ağırlık verdiğimi söyleyebilirim.
Kısacası bu bir yıl içinde sahnede de anlattım, dinleyicilerin arasında da, açık alanda ve küçük kapalı alanlarda. Kalabalığa ve daha az kişiye masal anlattım. Benim için her biri ayrı güzel deneyimdi. Masalın yapısını değil ama anlatımını mekana göre değiştirmek gerektiğini deneyimledim. Dinleyenlere göre, onların yaşlarına, dikkat durumlarına göre. Bu konuda ustalaşmak, koşullar karşısında açık olmayı gerektiriyor. Kendim için bunu diliyorum.
Bunlar da anlattığım ve sayamadığım diğer mekanlardan fotoğraflar.
|
Buca Ihlamur Kafe
|
|
Amerikan Kültür Koleji |
|
Amerikan Kültür Koleji
|
|
Bir Artı İki Kişisel Gelişim Merkezi |
|
Sanatölye Varyant- Açık Sahne |
|
Fuar İzmir Sanat- Kutup Misafirleri Oyununda "Masalcı" karakteri |
|
Üç Bedende Şifa Merkezi |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder