şiirimsi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şiirimsi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Meğer...




Ben sensiz yaşayamam ölürüm demiştim ya

ölmedim sevgilim yaşıyorum  yaşıyorum da nasıl  bilemezsin!

şimdi felçliyim

Gözlerim bakıyor görmüyor, ellerim  tutuyor hissetmiyor aklımdan seni çıkarmak istiyorum bir türlü anılar izin vermiyor tam unuttum derken bankta iki sevgili görüyorum  el ele hafiften utangaç

ahh !!

diyorum  o an düşüveriyorsun aklıma

ya yağmura ne demeli önceden dahamı az yağardı

şimdi her yağmur tanesi yüreğime kurşun gibi düşüyor

  yaralıyor derinden

 en olmadık zamanlarda ağlama nöbetlerine tutuluyorum

beynim gözyaşlarıma engel  olamıyor

meğer

ben seni unutmak için sevmişim

 göz yaşlarıma yenilerini eklemek için sevmişim

ben seni her baharda

yüreğimde fırtınalar kopar diye sevmişim

ben seni anılarda kal  diye   sevmişim !!!





Sen mi ben mi






                              Aşk kokmalı her yer 
Gözleri sürgün  bir sevdaya  yol almalı
Dudakları ve kalbi yalnız sana mühürlenmeli
Gezmeli ruhunun derinliklerinde
Kaybolmalı düşlerinde

Sevmeli  sen diye seni
 sevmelisin  o diye onu

               Ve aşk O olmalı
 Öyle aşk kokmalı ki
Her  kaybolduğunda onda  bulmalısın kendini
Dün diye bir kavram olmamalı hayatta
Yalnızca O  kokmalı bütün çiçekler
o  gibi  bakmalı tüm çocuklar
ona koşar gibi uçmalı kuşlar
O gibi olmalı tüm aşıklar
Olmadık anlarda düşmeli aklına 
Okşamalı ruhunu bir tüy parçasının ayaklarını gıdıkladığı gibi
Sarmalı seni en sevdiğin oyuncağın gibi
Şımarmalı ruhun  o anı yaşarken
Yürüdüğün asfalt seni ona götürmeli 
Dinlediğin her  şarkıda o gelmeli hemen aklına

        Ve aşk sen olmalısın
 Çektiğin sigarada
Aldığın nefeste onu  çekmelisin içine
  O yakmalı ciğerlerini
Bilmelisin her fırtınada
Sığınacak limanın olduğunu
Yağmur damlası gibi gözlerinden süzülmeli
Güneş gibi doğmalı yüreğine
sevmeli  ruhunu

 Ve aşk
 Sen , ben, değil Biz olmalı...

Yabancı değil




Eğilip usulca dudağımın kenarından  öptü...

 İrkildim uzandığım yerden kalktım , gözlerini bana doğru dikti ve derin derin baktı.

''Sana aşık oldum , seni artık hiç bırakmayacağım nereye gidersen git seninle geleceğim'' dedi.

 Ürktüm kısık sesle ismini sordum,
 önümde lortlar gibi eğilip  bir elini asilce yana doğru savurdu ,
gülümseyerek ''benden korkmana gerek yok,
yabancı değilim, zaten sana
 zamanla alışırsın artık hep yanındayım'' dedi.

 Kalbimin yerinden çıkacak gibi oldu
 elimi kalbimin üzerine bastırıp
ürkek gözlerle gözlerine baktım,
 gülümsedi , birden içim ısındı,
 nihayet beklediğim cevabı verdi...

Ben; Yalnızlığın... 


Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...