Bayram etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bayram etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
HIDIRELLEZ
* Hıdırellez ya da Hıdrellez (Azerice: Xıdır Ilyas ya da Xıdır Nəbi), Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır veİlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak kutlanmaktadır. Hıdırellez günü, Gregoryen takvimi (Miladi takvimi)ne göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır. 6 Mayıs’tan başlayıp 4 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.
( *vikipedia)
Bilenlerin bilmeyenlere anlatması gereken geleneklerden biri hidirellez . Malum bayramları şenlikleri pek beceremeyiz biz toplum olarak , yani aslında bıraksalar pek güzel hallederiz de malum bizi bizle bırakmıyor başkaları. İşte hıdırellez bu el ele tutuşma fırsatlarından biri. Her şeyden önce Romanların-aslında tercihim çingene kelimesinden yana bence daha sevimli bir kelime ama yanlış anlaşılmalara mahal vermemek adına roman diyorum :) - dokuz sekizlik aksak ritimlerine bırakarak kendimizi; dualar edebileceğimiz, dilekler tutabileceğimiz dans edip şarkılarla yazın gelişini kutlayabileceğimiz bir gündür hıdırellez . Kavuşma günüdür . Kardeşe, sevgiliye,komşuya,yaza , evlada ....
Bir gülün altında kavuşacak bu yıl da Hızır ile İlyas ... Gülü mesken tuttuklarındandır dilekleri gül ağacına asmamız gelip bulsunlar diye ....Hepimiz insanoğlu yani vazgeçemeyeceği bir tutkuyla bağlıdır bir şeylere inanmaya ... İnanmak isteriz olacağına , geleceğine , o büyük gücün bizi koruyacağına , aşka, başarıya ve en önemlisi mutluluğa ...
Kandan değil ama candan kardeşlerimizle kardeşce ve özgürce yaşamaya dilekler dileyelim ...
Kimse tam değil ki bir başkasına buçuk diyebilelim ...
Hepimiz yarım kalmış ruhların salındığı bu topraklarda yarım bedenleriz.
Belki de geçmişimizde yanan ateşten ve yanık kokusundan kurtulabilmek için , yepyeni bir YAZ için el ele atlamalı bu gece yakılan ateşlerin üzerinden ...
Umuda ve huzura doğru :)
Ama Daha Paskalya Gelmedi ki?!
En sevdiğim ciciler arasında yer alan Paskalya Ekmeği veya Paskalya Çöreğini ( Easter Bread) daha önce milyon kez yapıp başarılı olamamıştım! :) Milyon reçete denemelerim ve piyasadaki kitaplara bolca küfredişimin ardından okulda öğrendiğim muhteşem reçeteyi evde yaptım. Yani neden hiçbir kitapta doğru düzgün bir reçete vermezler!! Mutlaka bir eksik olmalı sanki! Sapanca tatilinde yolluk olsun maksadı ile kolları sıvadım. Mart ayında başlayan Paskalya dönemi, 21 Mart'a yakın dolunaydan sonraki ilk pazar günü yapılan kutlamayla noktalanıyor. Hristiyan geleneğindeki Paskalya Bayramında aklımıza ilk gelen şeyler; Yumurta ve tavşan tabi ki. Fakat hepimizin bayıla bayıla yediği bu ekmeğin en önemli özelliği içerisinde Mahlep olmasıdır. Mahlep ise; İdris ağacı yani kirazgillerden gelen bir kökeni var. O mis gibi kokusu sizin başınızı döndürür. Ekmeğimiz, Un, Su, Şeker, Maya, Margarin ve Yumurta'dan oluşuyor. Un'u tezgaha eliyorsunuz. Ortasını açıyorsunuz. Un'lu kısımlara Mahlepi ve Şekeri koyuyorsunuz. Ortasında ise Maya ve suyu iyice açıyorsunuz. Aman dikkat edin! Maya ilk önce şekerle karışırsa aktivasyonu etkileniyor ve öyle ahımlı şahımlı verim alamıyorsunuz. Ardından Margarini ilave ediyorsunuz. Ellerle mıncık mıncık yapıyorsunuz! Yumurtalarda ekleniyor. Heryeriniz tabi yıvış yıvış oluyor bu sırada! :) Yoğurmaya başlıyorsunuz. Yoğururken Su'yu yavaş yavaş ilave ediyorsunuz. Yavrucağı iyice yoğurun sevgili okuyucularım. İlk Mayalandırma yapılıyor. Üstüne bayanların kolaylıkla yapabileceği saç örgüsü şekli verilip tekrar mayalandırılıyor. Buna da Son Mayalandırma diyoruz. Üstünede File Bademi koyduk mu!! Bu iş tamamdır dostlar! :) Atın fırına çocuğu! :) Sonrada gelsin kokularrrrrrrr...!
Kararlıyım bu Paskalya çok güzel geçecek! Çöreklerim ve rengarenk yumurtalarımla etrafı donatacağım! Ayyy.. Şimdiden heyecanlandım bak! :)
Bon Appetit!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Rare Disease Day and the promises of personalized medicine
O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...
-
Pakistan dizileri Hint dizilerinden farklı. Onlar gibi coşkulu olmuyor genelde. Bu yüzden yarım bıraktıklarım hayli fazla. Ama bu dizi ...
-
Pakistan dizisi önyargımı biraz olsun kıran bir dizi izledim geçenlerde. Baştan söyleyeyim Hindistan dizilerindeki gibi rüzgarlar essi...
-
İnternette bu görselle karşılaştım ve içimde derinden bir öfke dalgası yükseldi. Böyle şeyleri genelde paylaşmazdım. Çoğunlukla susan ve ken...