Şekilli Kurabiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şekilli Kurabiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bir "Cathering" Hikayesi



Pazar gününü değişik geçirelim diye Ümraniye IKEA'ya gittik. Şunu çok net anladık ki, haftasonları kesinlikle dışarı çıkılmaması gerekiyormuş! Biraz dolaştıktan sonra ağız tadıyla kahve içelim dedik ve sevdiğimiz bir mekana oturduk. Şans bu ya, canım arkadaşım Ceren'i gördük. Pazartesi günü, yani bugün, bir toplantılarının olacağını ve benim yapıp yapamayacağımı sordu. Son gün ve gece saat 22:00'de bunun haberini alsanız ve ertesi gün öğlen 12:00'ye yetiştirmeniz gerektiğini bilseniz ne yapardınız? Ama ben Yapmaz mıyım?! Uyumam yine yaparım! Eve gidene kadar ne yapıcam ve ne yapsam diye kafa ütüledim tabi ki! Evin kapısını açmamla üstümü değiştirip mutfağa girmem bir oldu diyebilirim sevgili okuyucularım! :) Fındıklı Ay Şekilli Kurabiyelerimin hemen hamurunu tuttum. Ama o kadar akıllıyım ki, yanlış un kullanmışım o panikle! :) Yani annemi ne diye dinliyorsam artık! Git bildiğin özel ununu kullan yani değil mi?! :) Halim perperişandı dün gece!!! Ağladım ve deli gibi zırladım hatta bir ara hayattan nefret bile ettim diyebiliriz! :))) Sonra "kesseler acımaz" diyerek yola devam! Hayatımda başladığım hiçbir işi tam anlamıyla yapmadan bitirmedim. Sabah 7:00'e saati kurdum. Uyanır uyanmaz, fırına gidip yeni mis gibi un aldım. Sonra marketten eksikler giderildi. Tam teşhizatlı bir biçimde mutfakta savaş bayraklarımı çektim ve güzel bir müzik açtım. Ohhhh! En iyi rahatlama methodum! :) Sonra ver elini Damla Çikolatalı Kurabiyeler, Ay Şekilli Kurabiyeler, Peynirli Tartaletler, Milföy hamurundan çeşitli ciciler, Kanepeler, Brownie'ler ve Elma Topları!! Toplam 10 çeşit bir yiyecek grubuyla hazırdım ki, sevgili arkadaşım toplantının 31 Ağustos'a ertelendiğini söylemek için beni aradı!!!! :)) Tam benlik bir olay!! Nitekim ben herşeye gülebilen bir yapıya sahip olduğum için bu durum içinde ,yine gülme krizine tutulma için, bir neden daha buldum! Hakikatten harikuladeyim sevgili okuyucularım! :) Telefonu daha kapatırken, babam, annem ve Arzu çoktan durumu anlayıp tartaletlere ve kurabiyelere gömülmüşlerdi bile! :))) Bugün de öğle yemeğini atlattık diyelim. :))) İşin olumlu tarafından bakmak lazım, toplantının olacağı günü şimdiden biliyorum ve hazırlıklarımı ona göre yapacağım. Hem aklımdaki şeyleri daha rahat yapabilirim. Mesela, italyan kırması kızlarım; Macaronlar! :)))) Voila!!! :))
Mutfaktaki kirli yığınını toplarken, her zamanki gibi müthiş sakarlığımla kafamı ahşap rafın köşesine vurdum mu? Vurdum!!! Çığlıklarrrr, göz yaşı fırlamaları ve kesik çığlıklar eşliğinde mükemmel bir senfoni orkestrası edasındaydım! :)))
Slogan yarışmasında birinci olan slogana kadar Bon Appetit! yazmaya devam edeceğim sevgili okuyucular.. Şimdi gidip 1 saat yürüyüş yapmam lazım. Okula az kaldı ve form tutmam lazım! Onca saat ayakta kalıcam yahu! Hmmppfhhhh.. :/
Bon Appetit!


Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...