kar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Amerika'da Yeni Yıl ve Kar


Aşk Amerika'da yaşanıyor güzelim. Amerika bana, ben Amerika'ya özelim...
Höff resmen anlatım bozukluğu var bu şarkıda. 

Güneyde kış yok dediydiler, kendimi kar bekleyen İzmirli psikolojisine hazırlamıştım. Hakkaten kış bir geliyor, bir gidiyor buralara, daha çok bahar serinliği gibi. Hele kar hiç beklemeyin dediydiler. İncecik yağar. 

Ay bir yağdı. Gerçekten bir gün yağdı. Üç, dört gün kaldı. Biz de bulunca suyunu çıkardık. 









Kapılarımıza hava -1 derece olacak diye bir gün önceden yazı bıraktılar. Suların donmaması için önlemler yazıyordu. Şu üstteki kadar kar yağdı. Bütün gün kar araçları yolları temizledi. 



Hepimizin hayatını temsilen. Ama çok tatlış oldu ya! Kısa film dalında bütün kategorilere adayım...


⭐ 

Yılbaşı zamanı evleri muazzam ışıklandırdılar. Kendi inançları, kendi bayramları sonuçta.
Baktıkça bizim bayramlarımızın ne kadar sönük geçtiğini düşünüp üzüldüm. Bayramlar bizde akraba ziyaretlerine, zoraki ev gezmelerine veya tatil hayallerine sıkışmış durumda. 
 Oysa Osmanlı'da böyle miydi bayram eğlenceleri? 
Kabul edelim nerde o eski bayramlar derken bile bu zorakiliği kast ediyoruz aslında. Acilen kültürümüze uygun şekilde güncellememiz gerekiyor bazı şeyleri. Çok şeyleri. Zamanla anlatırım inşallah. 


Burda hemen her evin yanında yöresinde dekoratif süsler var. Geçenlerde boş bir eve bakmaya gittik. Evin önündeki porselen süsleri, heykelleri almamışlar, öylece duruyor. Kimse çalmıyor. Ya bizde olsa? 
Neyse...

Bakalım evleri nasıl süslemişler...




Sevgiler canlar 






SOĞUK


 Otuz yaşında;yirmilerinin o ayağı yerden kesen cesareti, ilk gençliğin turuncu tazeliği yerini güce mantığa bırakmış.
  Karlı bir akşam ; pahalı ayakkabıları ile yürüdüğü caddede boş geçmeyen taksilere sinirleniyor sonra siyah pardesüsünün içindeki kısa elbise gözüküyor havaya kalkan kolun hafif  araladığı pardesüden. Bu küçük aralık mı işe yarayan bilinmez  önünde duruyor bir taksi tam umudunu kaybettiği o an. Kendini güvende hissederek kuruluyor koltuğa ,taksiciden kaloriferin ısısını arttırmasını istiyor nereye efendim diyen taksicinin sorusuna son derece kendinden emin teşvikiye diyor.Isındığını hissetmeye başladığı , dışarıda bıraktığı soğuğu unutmaya başladığı o an  her şeyden habersiz bir taksicinin taksisinde radyoda bir ses duyuyor çok eskilerden gelen bir ses ; acı çekmek özgürlükse özgürdük ikimizde diyen bir ses. Sanki milyonlarca yıl uzakta kalan her şey doluşuyor kafasına tüm geçmişi ,kendini en güvende hissettiği zamanların birinde yine yeniden kalbini kıran o anı hatırlıyor .
   Kendini güvenle bıraktığı adamın sıcağı soğuğa dair ne varsa dışarıda bırakmışken, o gün ,o sisli çarşamba günü öğleden sonrasında buz tutmuş göle çakılıvermişti aniden.Ve şimdi kaloriferin ısısını arttırmışken tam ısınmaya başlamışken yıllar önce içini donduran o an yine yakıyordu tüm ruhunu soğuğuyla.Kendini güvende hissettiği o an ;nefesini kesiyordu bir melodi, geçmişin peşinden gelen bir melodi
              ***********
   Küfretti içinden yine aynı ızdırapla ;oysa artık hissetmediğini söylemişti defalarca , aldatmamıştı o aldatılmamıştı unutucaktı yeniden başlayacaktı . Cesurdu. Başarılıydı. Sıcak bir taksideydi .
         *******************
   Taksici anlamadı ama on liralık yola yirmi lira veren ve üstünü almayı beklemeden koşar adım taksiden uzaklaşan kadının ardından oh tabi para var savur böyle ,biz fazladan on lira için it kopukla uğraşalım dedi büyük bir olasılıkla.  Radyonun sesini daha çok açmış olmalı ki  melodi kaçan kadının ardında bıraktığı izleri takip ederek yayılıyordu karlı istanbul akşamına.
      ****************
    Genç kadın nasıl olurda tek bir ses ortak bir anı vazgeçilmiş bir mekan unutulmuş bir fotoğraf her defasında aynı üşüme hissiyle batar insan ruhuna diye düşünmüş olabilir ya da belki sadece ağlamıştır . Ya da yürümüştür soğuk ruhuna, kalbine , hatıralarına işleyene kadar , geçmişi dondurana kadar.
                 ********
     Üstünde pahalı elbiseleri, içinde ayaz kadın ne yaptı gören olmadı ama radyodan sızan melodi kimseye fark ettirmeden girdi yolda karşısına çıkan yüzlerce insanın kederine,hayaline,umuduna,geçmişine ...

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...