gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

North Carolina




Yol enerjisi. Simit tadında, hafif tarçın ve soğan aromalı, peynirli bir şey. Bayıldım sana! 



North Carolina bize 3 saat. Varmamıza son bir saat çöl sahil karşımı yerlerden geçtik. 



Sanırım su baskınlarından dolayı sahildeki evlerin çoğunun altı böyle boş bırakılmış.



Klasik Amerikan evleri. İlk zamanlar her birinin fotoğrafını çekesim geliyordu ama burda evler hep böyle villa gibi. 











Okyanusa varıyoruz.



Atlantik Okyanusu 











Muazzam! 



Dönüş yolundan bir tablo.



İşte okyanus böyle bir şey.




Miami

  
  Saffeeet Himmeeet Gayreeet! Bahın hele bacınız Miami'ye gitmiş!
  14 saatlik bir araba yolculuğu. Allah'tan yollar dümdüz ve doğa harikası da ona bak, buna bak derken geçiverdi zaman. 




  Canobibiş de bizleydi. Kedi ile seyahat ayrı bir yazı konusu ama ben böyle sabırlı ve sorunsuz bir hayvan görmedim. Yol boyu kucağımda uyudu. Arada dolaştı, ayaklarını açtı, geldi yine uyudu. Gerçi dönüşte son bir saat sesi durmadı ama çok görmüyorum, biz de çok yorulduk. (Kahve içmekten, sakız çiğnemekten heder olduk) 



    Yol boyu pek çok kumsal var. Bunlardan biri de Cocoa Beach.



   Miami palmiye cenneti. Havası hâlâ sıcak. Benim yaşadığım eyalete göre yüksek binaları daha çok, özellikle sahil tarafında.  Bunun dışında sanki Amerika değil. Kulağıma bir kez İngilizce kelime çarpmadı. Meksikalılar basmış. Trafikte korna da var.    Evler pek Amerikan tarzı değil, Türkiye'deki evler gibi. Müstakil evlerin pencerelerinde parmaklıklar var. Bizim burda görmediğimiz sahneler. 
   (Ayy yerleşmiş de kıyaslama yapıyör)




   Sahili muhteşem, beyaz kumlar, turkuaz rengi tertemiz deniz. (Bilgisayarlardaki arka plan resimleri var ya, hah oralar buralar işte) 






   Türkiye'deyken görüştüğümüz, Bollywood konuşup kahve içtiğimiz arkadaşımla da buluştuk Miami'de. Çok özleşmişiz, uyku dışında aralıksız muhabbet ettik galiba. Dünya küçücük ve Allah çok büyük azizim.





    Velhasıl anacım yorucu ama bir o kadden de fevkalâdenin fevkinde bir gezi oldu.

Amerika, seviyorum seni kız ❤ 


Daha çok macerağğ içün Instagram'da 

@eminebektasi 









Hampton Şöleni

⭐ 

   Amerika'da bütün eğlence ve önemli kutlamalar hemen hemen yıl sonunda anacım. Zaten rahat bir millet oldukları için ışığın, sesin dibine vuruyorlar valla. 

   Halloween, yani Cadılar bayramı iki hafta önceydi. Gece olduğu için fotoğraflarım pek iyi çıkmadı, ama çok keyifliydi. Yollarda kostümlü çocuklar ve yetişkinler evleri geziyorlar. Evin ışıkları yanıyorsa bu bize gelebilirsiniz demek. Çocuklar kapıyı çalıp "Şeker mi verirsin yoksa seni korkutayım mı?" diyorlar. 
    Şükran Günü ise, bu perşembe. Kristof Kolomb Amerika'yı keşfettiğinde Kızılderililer hoşgeldin deyip hindi ikram ediyorlar. Thanksgiving olarak kutlanıyor. 
    Black Friday ise bildiğiniz gibi milletin ucuz alışveriş yapacağım diye tükan önlerinde sabahladığı, kapıların kırıldığı çılgın bir gün. O da kasım sonu. 
    Yılbaşı ise malum aralık sonu. 

  Hampton'da cumartesi günü harika bir geçit töreni oldu. Birkaç video ve bol fotoğraf çektim. Bize çok eyi geldi, izleyin, size de iyi gelecüh...


























Williamsburg


  Burası köy mü? Nayır, nolamaz! Galiba aşık oldum sana...

  Bir yer düşünün, kokusu, havası bile mutlu etsin. İnsanları gülümseyerek sizi selamlasın. Evleri, dükkanları sanat eseri gibi olsun. Gözünüz ağaca, çiçeğe doysun, her yerden kuş sesleri gelsin. Öylesine huzur dolu...

   İşte Amerika'nın güneyinde, 17. yüzyıldan kalma tarihi Williamsburg köyü.

















Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...