❤
Saffeeet Himmeeet Gayreeet! Bahın hele bacınız Miami'ye gitmiş!
14 saatlik bir araba yolculuğu. Allah'tan yollar dümdüz ve doğa harikası da ona bak, buna bak derken geçiverdi zaman.
Canobibiş de bizleydi. Kedi ile seyahat ayrı bir yazı konusu ama ben böyle sabırlı ve sorunsuz bir hayvan görmedim. Yol boyu kucağımda uyudu. Arada dolaştı, ayaklarını açtı, geldi yine uyudu. Gerçi dönüşte son bir saat sesi durmadı ama çok görmüyorum, biz de çok yorulduk. (Kahve içmekten, sakız çiğnemekten heder olduk)
Yol boyu pek çok kumsal var. Bunlardan biri de Cocoa Beach.
Miami palmiye cenneti. Havası hâlâ sıcak. Benim yaşadığım eyalete göre yüksek binaları daha çok, özellikle sahil tarafında. Bunun dışında sanki Amerika değil. Kulağıma bir kez İngilizce kelime çarpmadı. Meksikalılar basmış. Trafikte korna da var. Evler pek Amerikan tarzı değil, Türkiye'deki evler gibi. Müstakil evlerin pencerelerinde parmaklıklar var. Bizim burda görmediğimiz sahneler.
(Ayy yerleşmiş de kıyaslama yapıyör)
Sahili muhteşem, beyaz kumlar, turkuaz rengi tertemiz deniz. (Bilgisayarlardaki arka plan resimleri var ya, hah oralar buralar işte)
Türkiye'deyken görüştüğümüz, Bollywood konuşup kahve içtiğimiz arkadaşımla da buluştuk Miami'de. Çok özleşmişiz, uyku dışında aralıksız muhabbet ettik galiba. Dünya küçücük ve Allah çok büyük azizim.
Velhasıl anacım yorucu ama bir o kadden de fevkalâdenin fevkinde bir gezi oldu.
Amerika, seviyorum seni kız ❤
Daha çok macerağğ içün Instagram'da
@eminebektasi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder