Şeker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şeker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cake de Dia

Oturup ne yapsam ne yapsam diye düşünürken aklıma tamamıyla uyduruk bir reçete yapmak geldi! Harikayım değil mi? :)) Öncelikle geçen gün fırından aldığım Kedidillerini bir kenara koydum. KediDili bir çeşit bisküvidir sevgili okuyucularım. Herkes bilecek diye bir kural yok. Bilmeyenlere açıklama yapalım. Aynı zamanda Savoyer Biskuvi olarakta biliniyor kendisi. Genelde yurdum insanı eskiden anam babam usülü kek ile Tiramisu yaparken, televizyondaki programlar sayesinde KediDili konseptine alıştı diyebilirim. Geleneksel italyan tarzında olan Tiramisuda bu biskuvi kullanılıyor. Pek hoş oluyor açıkçası. :) Gelelim benim uyduruk reçetemeeeee.. KediDili kullandım fakat öyle marketlerde satılan, şimdilerde yeni çıkan, üstünde şekercikler olanı değil. Has be has KediDili! Borcamı aldım önüme ve sıra sıra dizdim yavrucakları. Ocakta da 1 lt sütü kaynattım. 2 su bardağı kadar şeker ve 3,5 kahve fincanı un koydum içine. Muhallebi kıvamına gelene kadar da pişirdim. Üstü böyle baloncuk baloncuk oluyor. Bu hale gelince ocaktan aldım ve içine bir çay kaşığı Toz Vanilya koydum. "Şekerli Vanilin" asla kullanmıyorum, haberiniz olsun sevgili okuyucularım. İçinde yok denecek kadar az vanilya var çünkü. Ya çubuk vanilya, ki her zaman tercihim bu olur ama çok pahalı, ya da toz vanilya. Vanilyayı koyduktan sonra el mikseriyle iyice karıştırdım. Mikser ses çıkartıp dönerken 3 yumurta ekledim ve bir güzel çırptım. Biraz soğuyunca Borcama sıra sıra dizdiğim KediDillerinin üstüne döktüm. Sonra, bir sıra daha KediDili koydum. Kalan muhallebiye 5 çorba kaşığı kadar Kakao koydum. İkinci sıra KediDillerinin üstüne de çikolata kıvamındaki muhallebiyi döktüm. Üstüne de bolca ama bolcaaaaaa HindistanCevizi. Ohhhhh be kardeşimmmm! Yeme de yanında yat!!! :) Buzdolabında biraz bekledi. Ben bekledim mi? Yooookkkkk! :) İyice ılınınca hemen höpürdettim. Yammyyyyy!! Sonuç mu? Offffffffff... Mutlaka denemelisiniz!! Aslında bu reçeteyi Krem Şanti ve Ertilmiş Çikolata ile de yapabilirsiniz. İnsanın canı çeker mi yaaa? Evet! Çekti!! :)
Bon Appetit!

Bugün Bayram! Erken Kalkın Çocuklar!

Yine bir bayram yine şenlik edası derken Çikolatalar yapma fikri çok mantıklı geldi. Ehhhh! Gelen olur değil mi? Hali hazırda bu kadar şey yapıyorken, inanır mısınız sevgili okuyucularım, dışarıdan cici almak çok mantıksız geliyor bazen. Hani "Burada yapılmışı var!" demeyip, elleri buram buram endorfin kokan Bitter Çikolata ve, benim Çikolatadan saymadığım, Beyaz Çikolataya daldırmak en tembelce olmayan ve biraz da snob sayılabilecek bir davranıştı. Evet! Benim o! :)) Bitter Çikolata Ben Marie usülü eritildi, içine gizli tuttuğum esans koyuldu ve kalıbına döküldü. Tahmin edersiniz ki, fikirlerim çalınmasın diye ne yazık ki, bütün ayrıntıları böyle sosyal ortamlarda veremiyorum. :( Çubuk şeklinde olan çocuklarım buzdolabında dondular iyice. Onlar olurken ben hırsıma yenik düşüp Beyaz Çikolatayı erittim ve içine nane esansı koydum. Ardından pembe küçücük şekerlemeler koydum. Ne alaka diyeceksiniz ama inanın, yerken ağızda inanılmaz bir his bırakacağını tahmin etmiştim. Nitekim öyle oldu da! :) Bununla yetinmeyip Kakao Yağını erittim ve kırmızı gıda boyası ile eriyen yağa renk verdim. Kalıba pamukla bunu güzelce sürdüm. Üstüne de kendi enstantene şekerlemeli karışımımı koydum! Ohhhhhh!! Misssssssss!!! :) Yavrucakta buzdolabındaki yerini aldıııııııı!! HA HA HA! Sıra Karamel Dolgulu Bitter Çikolataya geldi. İlk önce Bitter Çikolatayı erittim ve kalıba doldurdum. Buzdolabında alt kısım donarken bende iç dolgusu olan karameli yapmaya başladım. Okulda katıldığım Workshopta gayet iyi yapmıştım ama en son evde tam bir hüsranla sonuçlandığı için açıkçası inanılmaz kaygılıydım! Şeker, Su ve Limonu koydum ve pişirmeye başladım. Olucak mı olmayacak mı diye dudaklarımın içini yedim, itiraf ediyorum! Sonunda kaygılarım boşa çıktı ve karamelcik tam istediğim kıvama geldi. TaTammmm! :) İşteeee bendeki süper akılla, çocuğu sıcak sıcak sıkma poşetine koydum! Bir baktım ki ne göreyim!!! Poşet yırtılmış!! Şansa bakın! Ve yine süper zeka - insan üstü beynimle elimle, dikkatinizi çekerim elimle, sıkma poşetini sıyırmaya çalıştım! Sol elimin işaret parmağının ve baş parmağının ateş kadar sıcak karamele değmesiyle gözlerim bir anda yaşardı ve ben yine mutfakta ve yine çığlık çığlığa moduma geçtim! Şansım var ki, bu sefer kesmedim! Yaktım!!!!! Direk elimi soğuk suya ardından buza ve sonrasında yanık kremiyle haşir neşir etsemde geçmedi. Şu anda hala parmağım su toplamış vaziyette! Şef, mutfağın beni çağırdığını söylemişti ama mutfağın bu kadar tutkulu beni çağırdığını tahmin etmemiştim doğrusu! Yaklaşık 2 saat kadar çocuklar gibi zır zır ağladım. Ardından duruma sinirlenip karamelide çöpe attım, kalıptaki içi doldurulmayı bekleyen Bitter Çikolatayı da! Zaten bir şeyim de normal olsun yani! :) Dolapta hazır olmuş çocukları çıkardığımdaki halimi görecektiniz sevgili okuyucularım, bir hava-i fişek gösterisi misali heyecan ve cümbüş içerisindeydim. Diyorum ya, işte o an, herşey unutuluyor! El yanması da, hüzünlerde, burukluklarda ve hatta başarısız olma ihtimali de unutuluyor! Kocaman bir gülümseme oluştu ve "Annnnneeeeeee, kızlarıma bak!!" çığırmaları mutfakta yankılandı. Her ne kadar babam, nane esanslı pembemtrak çikolatalarımı karidese benzetmiş olsa da, beni hiçbir şey yıldıramadı, yıldıramayacakta! :) Karides marides dedi ama hooopp mideye de indirdi hepsini! :)))
Offfff.. Canım çekti gece gece.. :) Diyet mi? Kim? Ne? Ben miii?? :)
Herkese İyi, Mutlu ve Bol Bol Cicili Bayramlar!!!
Bon Appetit!

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...