
Yine bir bayram yine şenlik edası derken
Çikolatalar yapma fikri çok mantıklı geldi.
Ehhhh! Gelen olur değil mi? Hali hazırda bu kadar şey yapıyorken, inanır mısınız sevgili okuyucularım, dışarıdan cici almak çok mantıksız geliyor bazen. Hani "
Burada yapılmışı var!" demeyip, elleri buram buram endorfin kokan
Bitter Çikolata ve, benim Çikolatadan saymadığım,
Beyaz Çikolataya daldırmak en tembelce olmayan ve biraz da snob sayılabilecek bir davranıştı.
Evet! Benim o! :)) Bitter Çikolata
Ben Marie usülü eritildi, içine gizli tuttuğum
esans koyuldu ve kalıbına döküldü. Tahmin edersiniz ki, fikirlerim çalınmasın diye ne yazık ki, bütün ayrıntıları böyle sosyal ortamlarda veremiyorum. :( Çubuk şeklinde olan çocuklarım buzdolabında dondular iyice. Onlar olurken ben hırsıma yenik düşüp
Beyaz Çikolatayı erittim ve içine
nane esansı koydum. Ardından pembe küçücük
şekerlemeler koydum. Ne alaka diyeceksiniz ama inanın, yerken ağızda inanılmaz bir his bırakacağını tahmin etmiştim. Nitekim öyle oldu da! :) Bununla yetinmeyip
Kakao Yağını erittim ve
kırmızı gıda boyası ile eriyen yağa renk verdim. Kalıba pamukla bunu güzelce sürdüm. Üstüne de kendi enstantene şekerlemeli karışımımı koydum!
Ohhhhhh!! Misssssssss!!! :) Yavrucakta buzdolabındaki yerini aldıııııııı!!
HA HA HA! Sıra
Karamel Dolgulu Bitter Çikolataya geldi. İlk önce Bitter Çikolatayı erittim ve kalıba doldurdum. Buzdolabında alt kısım donarken bende iç dolgusu olan karameli yapmaya başladım. Okulda katıldığım Workshopta gayet iyi yapmıştım ama en son evde tam bir hüsranla sonuçlandığı için açıkçası inanılmaz kaygılıydım!
Şeker, Su ve
Limonu koydum ve pişirmeye başladım. Olucak mı olmayacak mı diye dudaklarımın içini yedim, itiraf ediyorum! Sonunda kaygılarım boşa çıktı ve
karamelcik tam istediğim kıvama geldi.
TaTammmm! :) İşteeee bendeki süper akılla, çocuğu sıcak sıcak sıkma poşetine koydum! Bir baktım ki ne göreyim!!!
Poşet yırtılmış!! Şansa bakın! Ve yine süper zeka - insan üstü beynimle elimle,
dikkatinizi çekerim elimle, sıkma poşetini sıyırmaya çalıştım! Sol elimin işaret parmağının ve baş parmağının ateş kadar sıcak
karamele değmesiyle gözlerim bir anda yaşardı ve ben yine mutfakta ve yine
çığlık çığlığa moduma geçtim! Şansım var ki, bu sefer kesmedim!
Yaktım!!!!! Direk elimi soğuk suya ardından buza ve sonrasında yanık kremiyle haşir neşir etsemde geçmedi. Şu anda hala parmağım su toplamış vaziyette! Şef, mutfağın beni çağırdığını söylemişti ama mutfağın bu kadar
tutkulu beni çağırdığını tahmin etmemiştim doğrusu! Yaklaşık
2 saat kadar çocuklar gibi zır zır ağladım. Ardından duruma sinirlenip karamelide çöpe attım, kalıptaki içi doldurulmayı bekleyen
Bitter Çikolatayı da! Zaten bir şeyim de normal olsun yani! :) Dolapta hazır olmuş çocukları çıkardığımdaki halimi görecektiniz sevgili okuyucularım, bir hava-i fişek gösterisi misali heyecan ve cümbüş içerisindeydim. Diyorum ya, işte o an, herşey unutuluyor! El yanması da, hüzünlerde, burukluklarda ve hatta başarısız olma ihtimali de unutuluyor! Kocaman bir gülümseme oluştu ve
"Annnnneeeeeee, kızlarıma bak!!" çığırmaları mutfakta yankılandı. Her ne kadar babam, nane esanslı pembemtrak çikolatalarımı
karidese benzetmiş olsa da, beni hiçbir şey yıldıramadı, yıldıramayacakta! :) Karides marides dedi ama hooopp mideye de indirdi hepsini! :)))
Offfff.. Canım çekti gece gece.. :) Diyet mi? Kim? Ne? Ben miii?? :)
Herkese İyi, Mutlu ve Bol Bol Cicili Bayramlar!!!
Bon Appetit!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder