Kanadalı Hatun & İtalyan Beyefendi



Düşündükçe düşünüyorum ve değişik ne yapabilirimi bulmaya çalışırken, çok sevdiğim ve tariflerine inanılmaz güvendiğim ve siz, sevgili okuyucularım, piyasada bulamayacağınız yabancı cici kitabımdan bir Akçaağaç Şuruplu Kurabiye reçetesi denemeye karar verdim! Reçete aslında çok basit!! :) Bolca mis kokan Tereyağ ve Esmer Şeker mikserle pamukumsu olana kadar çırpılıyor. Ardından ver elini Yumurta, Vanilya Esansı, Un ve geçenlerde aldığım ve kullanmaya can attığım AkçaAğaç Şurubum (Maple Syrup)! Bu malzemecikler harmanlandıktan sonra yavrucağı silindir şekline sokup streçe sardım ve buzdolabına minimum 30 dakika dinlenmesi için koydum. Yaptığım bu kurabiye cinsi, derin dondurucuda 3 ay kadar dayanıyor! Ani misafir mi geldi?! Çatttt!! Koy önüne moduyla günü neşenlendiriyoruz! :)) Yapıldıktan sonra ise, 15 gün kadar dayanıyor tatlı Kanada kokan kızlarım. Şekil verdikten sonra üstünü de Pekan Cevizleriyle donattım. Bu kurabiyenin şöyle bir çekiciliği olduğu kanısındayım; Bir ısırık alındıktan sonra, tadan kişi "hmmmmmmm.." diyerek gözlerini açıp size bakıyor! İşte o dayanılmaz his! İşte o muazzam dakikakalar! :) Güzel olduğunu düşündüğüm bir ciciyi sevdiklerimin önüne koyduğumda onların gözlerinin içine bakıyorum çünkü bir tek gözler yalan söylemez! Eğer karşınızdaki parlayan gözlerle bakıyorsa, iş tamamdır! Rahat bir uyku çekilebilir! :) Durum böyleyken ve üstüne hiçbir şeyi beğenmemesiyle meşhur babam ve babaannem beğenmişlerse ve daha da üstüne babaannem benden bu tatlı hınzır kızın reçetesini istemişseeeee, değmeyin keyfime!!! :))) Kendime göre küçük ama insanlığa göre büyük bir adım attıktan sonra, dünya ülkelerinden İtalya'yı seçtim ve Biscotti yapmaya karar verdim! Yaparken biraz çekindiğim ve aynı anda 2 kitaba birlikte bakarak yaptığım İtalyan beyefendiler, kanımca çok güzel oldular. Malzemeler bir bütün haline getirildikten sonra, hamuru 2 parçaya böldüm ve kesmeden 20 dakika kadar pişirdim. Ardından, bana sonuna kadar dayanacağını hissettiğim yorgun fırınımdan çıkarıp 1 cm eninde kestim ve tekrar 15 dakika pişmesi için fırına verdim. Kıtır kıtır olan beyleri, bizimkiler çok sert buldu. Açıkçası, bence yurdum insanının ağız tadına göre değil. Peksimet kıvamındaki ciciler pek tutulmuyor olabilir ama ben değişik tatları seviyorum napimmmm! :) En güzel kısmı ne biliyor musunuz sevgili okuyucularım, fırından çıkardığınız anda size ciciler öyle bir gülümsüyor ki, o an şu karamsar dünyanın herşeyini unutuyorsunuz. Bir kere deneyin! Ne demek istediğimi göreceksiniz..
Bon Appetit!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...