akşam oturmasından dönüyorduk
annemizi hiç üzmemiş,duyduğumuz anne kadınlara has kederi duymamazlığa gelmiştik
öğrenmiştik doğrusu
böreğin peyniri hünere, yanık tarafı kadere delaletti
ve tabakta lokma bırakmak hayata büyük hıyanetti
akşam oturmasından dönüyorduk
minibüste annemizin kucağına oturduk bi bizim sokak uzattık
akşam oturmasında kısır yemenin özgürlüğünde sarhoş olmuştu anneler
sonuçta başka bir dört duvardı içinde olunan
ve bu tutsaklık sayılamazdı
pek tabi özgürlükle de bir ilişkisi olmalıydı
uyku öncesi masalları vardı bazı akşamlar
ama
bir yamukluk vardı masallarda
sonra anne kadın olmayan kadınlardan öğrendik
masallardaki yamuğun sebebini
Meğer o yamuk beyaz yataklarımızdan masallarımızla sızdırılmış sokaklarımıza
Farklı uzunluklardaki iplerle bağlamışlar bizi
Ama hep bağlamışlar
Elinde makası ile dolanan ve nereye varacağını bilmeden
koşmaya karar veren kadınları yakmışlar kazanlarında
Şimdi yeni masallar yazılıyor cadılar sakinlesin diye
ve sadece o ipi daha da uzatmaya teşvik eden
Git tamam git ama nereye kadar gidebileceğini ben bileceğim diyor
Elindeki makas döner şah damarından ömrünü keser
diye tehdit ediyor
çirkin ve sevimsiz
ve manadan habersiz o yamuk şey
Ve lakin …
bizden öncekiler ömürlerini kestiğiniz makasları bize miras bırakmışlar
Miras helaldir bunu bizden öğrenecek değilsiniz ya
Bunun da en iyisini siz bilirsiniz
Elden ne gelir boynumuzun borcu
Ev oturmalarında kısır yemenin özgürlüğü bir akşam
dönüşüp dolaşıp ‘’müsait ‘’ olanın cebine girecek
İşte o gün büyük bir bayram alayı kurulacak şehirde
Cebinde özgürlükleri ile dolanan mirasyediler
Dans edecekler
Ve o şenlikli kapıda aynen şöyle yazacak
‘’Müsait olanı bekleriz ‘’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder