Pardon bir şey soracağım izninizle
Sabahları uyanır mısınız siz ?
Sabah uyanıp açtığınız bir pencereniz var mıdır sizin de?
Siz hiç sabah rüzgarını gördünüz mü, perdenizin ardından ağır ağır gülümseyerek,konuşmadan, sessizce ve yavaş yavaş sokuldu mu odanıza ?
Tanır mısınız bilmem,
nasıl davrandığını bilir misiniz bir sabah rüzgarının vazgeçemediği ritüellerini izlediniz mi hiç?
Sabah rüzgarı duvarlardan başlayarak dolar bir odaya, dolanır baştan başa bütün duvarlarınızı sonra parmak uçlarında yatağınıza sokulur önce yatağın sizde kalan sıcağını-geceye dair var oluşunuzun izi olan sıcağınızı- söker yataktan ,solunuza düşen yalnız soğuğu eşitler ?
Sabah rüzgarı adildir bilir misiniz ?
Merhametlidir yatağınızdaki yalnızlığı fark etmeyin diye siz, her gece sol yanınızın soğuğunda titremeyin diye yatakları hazırlar bütün yarımsız fark edilmez yalnızlığa ?
Sabah rüzgarını nefes sanıp soluduğunuz oldu mu hiç?
Üşümeler sabah rüzgarındandır aslında bildiniz mi ?
Sabah rüzgarı oyunbazdır , ne kadar giyinseniz de üşüyen yanınız var ya belki bir mezarlığın tam ortasında duran ya da otobüs duraklarında beklerken unuttuğunuz belki de bir kadehin kenarına iliştirmişsinizdir siz bir yanınızı, içi buz tutmuş yok-sun-luk-larınız var mıdır sizin de sahi ? İşte sabah rüzgarı siz giyinerek ısınıldığını sanın, bu yanılsama ile içinizin buzunu fark etmeyin diye dolar ciğerlerinize, iliklerinizle oynaşır ; kalbinizi selamlar ?
Sizin içinizin kirini boşalttığınızı sandığınız derin bir iç geçişinizde çıkar gider geldiği pencereden , sabahları derin derin soluklar verir misiniz siz de ?
Siz hiç bir sabah rüzgarını uğurladınız mı ?
Hiç bir rüzgarın ardından el salladınız mı ?
Siz bir rüzgarı her sabah ya gelmezse diye dudaklarında öperek yolcu ettiniz mi ?
Sahi siz de sabahları uyanır mısınız ki ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder