Yaramaz Lahana Ve Keçi Masalı
Lahana yuvarlanmış,
Yaramaz mı yaramaz,
Dolması güzel olur
Çocuklar dayanamaz.
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, hep söylerler ya bunu şu samanın ne işi var kalburun içinde? Yoksa bir yaramazlık mı var bu işin içinde. Bize göre bir yaramaz lahana ve bir keçi var bu masalın içinde, lahanalar biçim biçim hepsi tencerenin dibinde.
Lahana tarlasının içinde bir lahana ailesi yaşarmış, hepsi tombul tombul hepsi beyaz beyazmış,bunların en küçüğü yaramaz mı yaramazmış. Lahana ailesinin kurallarına göre lahanalar kendi başlarına tarlalardan çıkıp dolaşamazlarmış. Etrafta ot yiyen inekler, atlar varmış ve onlar kendilerini insanların yemesini isterlermiş. Tarladan adımlarını atsalar hemen bir inek koşar yada bir at dörtnala gelip onları yemeye uğraşırmış.
Bizim yaramaz lahana o gün yine aynı tarlada durmaktan ne kadar sıkıldığını düşünmüş, bir süre o yana bu yana sallanıp durmuş, sonra çamaşır yıkayan annesi arkasını döndüğü bir sırada yuvarlanarak tarladan dışarı çıkmış ve bir anda cayır cayır yanan asfaltın üstünde bulmuş kendini. `` Oh be özgürüm artık` diye sevinmiş. Zıplamaya başlamış o sırada tam tepesinde kocaman bir gölge belirivermiş, korkarak kafasını yukarıya kaldıran yaramaz lahana bir de ne görsün, oraların en inatçı keçisi tam yanında durmuyor mu ? Ödü kopmuş bizim lahananın, biraz önce hoplayıp zıplayan lahana, donup kalmış orda.
Keçi boynuzlarını uzatmış, lahanayı bir iki kere yuvarlamış. Lahana kurtulmaya çalışmış ama bizim keçide çok inatçıymış. ` Meeeee` diyerek gözlerini dikmiş lahananın üstüne,lahana kendini bir tarafa atacakmış ki, keçi ona doğru bir hamle yapmış, o sırada bizimkinin aklı başına gelmiş ve ayaklarının bağı çözülmüş :
- İmdaaaatt kurtarın beni, keçi yiyecek lahanaların en güzelini,
diye bağırmaya başlamış, sesi de pek bir tizmiş.
Keçi onun böyle ciyak ciyak bağırmasından korkmuş bir an ve bir iki adım geri çekilmiş. Lahana o boşluktan faydalanarak kendini tarlaya doğru fırlatmış. Öyle hızlı kaçıyormuş ki, onu kimse tanıyamamış bile ama keçi bayağı inatçıymış, takılmış bizimkinin peşine bırakmamış, lahana yuvarlanmış o kovalamış, lahana yuvarlanmış o kovalamış ve en sonunda lahana keçiden saklanmış ve keçi onu bulamamış. Lahananın kalbi duracakmış az kalsın. Ama daha fazla dayananamamış, bayılıvermiş.
Yaramaz lahana gözlerini açtığında annesi, babası , kardeşleri ve komşularının başına toplandıklarını görmüş. Yaramaz ayılınca hepsi çok sevinmişler. Bu bizimkine ders olmuş, bir daha tarlanın dışına adım bile atmamış.
Masal öğretir doğruyu,çocuklar bilmeli bunu.
Evden uzaklaşılmaz, habersiz hiç çıkılmaz.
İzinsiz gezi yapma, sonu hiç iyi olmaz,
Büyüklerini dinle, sakın kendi kendine gezme.
Yaramaz mı yaramaz,
Dolması güzel olur
Çocuklar dayanamaz.
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, hep söylerler ya bunu şu samanın ne işi var kalburun içinde? Yoksa bir yaramazlık mı var bu işin içinde. Bize göre bir yaramaz lahana ve bir keçi var bu masalın içinde, lahanalar biçim biçim hepsi tencerenin dibinde.
Lahana tarlasının içinde bir lahana ailesi yaşarmış, hepsi tombul tombul hepsi beyaz beyazmış,bunların en küçüğü yaramaz mı yaramazmış. Lahana ailesinin kurallarına göre lahanalar kendi başlarına tarlalardan çıkıp dolaşamazlarmış. Etrafta ot yiyen inekler, atlar varmış ve onlar kendilerini insanların yemesini isterlermiş. Tarladan adımlarını atsalar hemen bir inek koşar yada bir at dörtnala gelip onları yemeye uğraşırmış.
Bizim yaramaz lahana o gün yine aynı tarlada durmaktan ne kadar sıkıldığını düşünmüş, bir süre o yana bu yana sallanıp durmuş, sonra çamaşır yıkayan annesi arkasını döndüğü bir sırada yuvarlanarak tarladan dışarı çıkmış ve bir anda cayır cayır yanan asfaltın üstünde bulmuş kendini. `` Oh be özgürüm artık` diye sevinmiş. Zıplamaya başlamış o sırada tam tepesinde kocaman bir gölge belirivermiş, korkarak kafasını yukarıya kaldıran yaramaz lahana bir de ne görsün, oraların en inatçı keçisi tam yanında durmuyor mu ? Ödü kopmuş bizim lahananın, biraz önce hoplayıp zıplayan lahana, donup kalmış orda.
Keçi boynuzlarını uzatmış, lahanayı bir iki kere yuvarlamış. Lahana kurtulmaya çalışmış ama bizim keçide çok inatçıymış. ` Meeeee` diyerek gözlerini dikmiş lahananın üstüne,lahana kendini bir tarafa atacakmış ki, keçi ona doğru bir hamle yapmış, o sırada bizimkinin aklı başına gelmiş ve ayaklarının bağı çözülmüş :
- İmdaaaatt kurtarın beni, keçi yiyecek lahanaların en güzelini,
diye bağırmaya başlamış, sesi de pek bir tizmiş.
Keçi onun böyle ciyak ciyak bağırmasından korkmuş bir an ve bir iki adım geri çekilmiş. Lahana o boşluktan faydalanarak kendini tarlaya doğru fırlatmış. Öyle hızlı kaçıyormuş ki, onu kimse tanıyamamış bile ama keçi bayağı inatçıymış, takılmış bizimkinin peşine bırakmamış, lahana yuvarlanmış o kovalamış, lahana yuvarlanmış o kovalamış ve en sonunda lahana keçiden saklanmış ve keçi onu bulamamış. Lahananın kalbi duracakmış az kalsın. Ama daha fazla dayananamamış, bayılıvermiş.
Yaramaz lahana gözlerini açtığında annesi, babası , kardeşleri ve komşularının başına toplandıklarını görmüş. Yaramaz ayılınca hepsi çok sevinmişler. Bu bizimkine ders olmuş, bir daha tarlanın dışına adım bile atmamış.
Masal öğretir doğruyu,çocuklar bilmeli bunu.
Evden uzaklaşılmaz, habersiz hiç çıkılmaz.
İzinsiz gezi yapma, sonu hiç iyi olmaz,
Büyüklerini dinle, sakın kendi kendine gezme.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder