Sebze Masalları >> Küçük Ispanak Masalı

Küçük Ispanak Masalı

Ispanaklar yeşil ya
Yemezsen ağlarlar haaaaaa...
Sonra vitaminsiz kalır,
Üzülürsün sakın ha...

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde zaman zaman içinde biz tarlanın yanında, sebze tarla içinde, babam koştu yoruldu, annem koştu darıldı. Annem neden darıldı ? O sırada babam koşup bana sarıldı. Annem ıspanak demiş, babam almayı unutmuş, meğer annem o yüzden babama küsmüş. Ispanaklar toplanmış bir bahçenin içinde, oradan kalkıp gitmişler yoldan haber etmişler...
Biraz öncede söyledim ya çocuklar, ıspanaklar ülkesinin bütün ıspanakları bir yerde toplanmışlar ve
` Neden çocuklar bizi yemek istemiyor` diye düşünmeye başlamışlar. Bu toplantı günlerce sürmüş ama bir sonuca varamamışlar bir sene sonra yine aynı yerde toplanmak üzere ayrılmışlar...
Küçük ıspanak büyüklerinin yaptığı toplantıya katılmak istiyormuş ama toplantı için daha çok küçükmüş. Ancak bir sene sonraki toplantıya katılabilme hakkına sahipmiş, bir sene boyunca söyleyeceği her şeyi bir kağıda yazmış. Bu arada da hep düşünmüş. Günler geçmiş, sonunda tam bir sene olmuş, bizim küçük ıspanak ve bütün ıspanaklar bir araya gelmişler. Küçük ıspanak en ön sıralardan yer kapmak için iki tane yaşlı ıspanağın yere düşmesine sebep olmuş ve heyecanla sağa sola koşturmuş, annesi onu dallarından yakalamış ve sandalyeye oturması gerektiğini söylemiş, sonra da kulağına eğilip ` Sakin ol küçük ıspanak, otur artık` demiş.
Küçük ıspanak oturmuş ama yerinde duramıyormuş ki, sandalyede ayağa kalkıyor, bir yıldır hazırladığı notları topluyor, kağıtları yere düşürüyormuş. Sonunda kendisi de sandalyeden yuvarlanmış ve hazırladığı bütün kağıtlar yerlere dökülmüş, yeşil ıspanakların ayakları altında yırtılıp gitmiş. Toplantı başladığında ilk önce yaşlı ıspanaklar, sonra orta yaşlı ıspanaklar, sonrada genç ıspanaklara söz verilirmiş ama küçük ıspanak sırasını beklemek istemiyormuş,

oturduğu yerden parmak kaldırıp duruyor, bir yandan da `Ben konuşmak istiyorum, ben konuşmak istiyorum` diye bağırıyormuş. Tabi toplantıdaki herkes bundan çok rahatsız olmuş. Büyükler bir konu hakkında konuşurlarken küçüklerin her şeye bu kadar çok karışmaları hiç de hoş değilmiş doğrusu. Neyse zorla susturmuşlar bizim küçük ıspanağı. Oturmuş sessizce,büyükleri ni dinlemeye başlamış. Ispanaklardan biri; `Yeşiliz, renkliyiz işte, tadımızda bir harika hele hele ıspanaklı yumurtaya bayılıyor olmalı bu çocuklar` demiş. Bir başkası Temel Reis`in nasıl ıspanak yiyip güçlendiğinden bahsetmiş. Sonrada bir ıspanak şarkısı söylemeye başlamışlar hep birlikte.
Yeşil yeşil ıspanak yemeli.
Oh be afiyet olsun demeli.
Nerelere nerelere gitmeli..
Ispanak ıspanak, gel seni yiyelim yavaş yavaş.
Küçük ıspanak bu ninni gibi şarkıyı dinlerken uyumuş kalmış çocuklar,sabah uyandığında toplantının bittiğini görmüş. ``Ama benim söyleyecek çok şeyim vardı. Çocukların ıspanakları çok sevmesi gerekli,biz onlara güç veririz, sonra biz ıspanaklar çocukları çok severiz.`` Diye kendi kendine söylenmeye başlamış ama ne yazık ki, onu hiç bir ıspanak dinleyememiş. Bir sene sonraki ıspanaklar toplantısının beklemesi gerekiyor ve o şimdiden çalışmaya başlamış bile , bir dahaki toplantı da uyuyakalmayacağını söylüyor. Siz ne dersiniz ?

Masallar tatlı biter,
Ders alırsa küçükler.
Küçük ıspanak ne der ?
Gülümsemesi yeter.

Etiketler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...