Öğrenme Günlüğü

 İnsan neden bir şeyleri yaşadıklarını, hissettiklerini, düşündüklerini kaydetmek ister bilmiyorum.  Benim bu kaydetme mevzum ilkokul ödevi olarak günlük yazmamla başladı sanırım.
Sonra hep yazdım, günlüğüme yazdım, mektuplar yazdım, defterlere yazdım. Kendi kendime konuşmalarımı meşrulaştırmaktı galiba bu yazma mevzusu.
   Sanki konuşarak doğmuşum gibi düşünüyorum bazen. Etrafımdaki insanların da bir dinleme kapasitesi var sonuçta işte hep bundan galiba bu kaydetme meselesi.
 Ya da başka bir sebebi vardır belki  bilemiyorum.
 Hayatımın dışına çıkıp uzaktan hayatıma, hikayeye bakma durumu hoşuma gidiyor belki de.
 İşte şimdi de içimde güçlü bir his var. Tanımlayamadığım ama kaydetmek gerektiğini bildiğim, hissettiğim bir şey.
 Her şey aynı gibi gözüküyor ama değişerek dönüşerek  devam ediyor, edecek biliyorum.
 İnsanların öğrenmek için geldiği, öğrenip öğrenmediğinin sınandığı bir yerdeyim.
 Kendimi hiç hissetmedim kadar ''öğrenici'' gibi hissediyorum.
''Balance sheet '' hazırlamanın, yaratıcı bir röportaj yapabilmekten bir tık daha fazlası.  Fesleğenlerin sinekleri rahatsız ettiğini, yoğurdu düzgün almadığında sulandığını, kahve pişirmeyi, hasta bakmayı, dert dinlemeyi .. öğrenmek gibi kuralı kaidesi olmayan hayati şeyler düşecek sanırım bu günlüğe.
 Bu sebeple de  bu değişimin, dönüşümün ve kıymetli öğreniciliğin kaydını tutmaya  karar verdim.    Belki bir gün hikayenin kendisi döner dolaşır bambaşka bir kelam olur düşer karşınıza, karşımıza
 Kim bilir ?!
   

   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...