Hayatta her şeyin bir sebebi var. Buna bütün kalbimle inanıyorum. Dünya gibi rezil bir yerde hala nefes alabilmek için , hala yeni hikayeler duymaya, yeni hikayeler yazmaya heves edebilmek için de belki böyle inanmaya mecburum.
Gittiğim, gidemediğim, gidip de kalamadığım bütün yollar hep bir hikayeye çıktı ve o hikayelerimi hep kadınlar yazdı, yaşadı, anlattı.
Bir kadının hayal kırıklığı o kadından gelen başka evlatlara kadar kadar uzanan ince bir çizik oluyor mesela. Çocukluğundan yaralanmış kadınların gözlerinin içinde , yine sadece başka kadınların görebileceği ince bir efkar oluyor. Annelik gönülde başlıyor, bir annenin gönlünde sevilmemiş ya da sevilişi eksik kalmış kadınlar annesiz analar olup gönül sızılarını hep gözlerinin kenarlarında saklıyorlar.
Dünya dönüyor, zaman geçiyor, çocuklar büyüyor …
Kadınlar hep üretiyor.
Sevgiyi, sevgisizliği, çocuğu, adamı, kadını, elma ağacını, sokağı, insanı, hayatı ve hikayeyi…
Hayattaki her an bir kadının gönlünden, ruhundan, sevgisinden, kederinden, göz yaşından, kahkahasından, ömründen damıtılarak düşüyor koca mavi dünyaya.
Hikaye derin , kelimeler yarım …
Belki bir gün bir yerde …
Onlarca kelime ile …
Kim bilir belki bir gün bir yerde ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder