En Doğalından Temizlik


Uzun bir aradan sonra yine merhaba. Blog yazma işinin tam bana göre olduğunu düşünürken birden bire her şey tıkandı. Sadece blog mu tıkandı daha neler neler var tıkanan. Neyse ki yazla birlikte hayatımda bir temizlik yapmaya karar verdim. Tıkanıklıklar da açılır diye umuyorum. Bu metaforik başlangıçtan sonra umarım sadede gelebilirim:)
Nasıl başladığını bilemediğim bir yolculuktayım. Sanırım her şey bir beyin sıçraması olarak başladı, bilinçte bir sıçrama ve ben aslında doğayla olan birliğimizi (ki bilmeme rağmen) idrak etmeye başladım ve o noktadan sonra da her şeyin olduğu gibi olmaması gerektiğini düşündüm.
Yani, neden ben hem saçıma hem de doğaya feci halde zararlı olan bir şampuanı hem de aslında hiç de ihtiyacım olmadığı halde kullanıyorum? Dişlerimi neden zehir gibi diş macunlarıyla temizliyorum? neden bulaşık makinesi detarjanı hem bana hem doğaya zararlı olduğu halde bunları kullanıyorum bir de bunlara para ödüyorum? sonra diğer soru geldi nasıl değiştirebilirim?
Bu yazıyı yazmakta aceleci davranmadım çünkü yaptığım şeylerin sonuçlarını görmek istedim. Şimdi size artıları ve eksileriyle derinlemesine temizlik:)


DİŞ MACUNU

Karbonat, hindistan cevizi yağı, propolis, nane

Küçük şişe hindistan cevizi yağını benmari usulü sıvı hale getiriyoruz (Sıcak suyun içine şişeyi oturtarak) sonra onu ölçüp küçük bir kavanoza koyuyoruz kaç çorba kaşığı çıktıysa o kadar da karbonat ekliyoruz. 10 damla propolis (olmasa da olur) isteğe göre nane yağı koyuyoruz. Buzdolabında 20 dk bekletiyoruz. Sonrasında da diş fırçamızla az az alıp dişimizi fırçalıyoruz.
Ben ilk denediğimde karbonatı fazla gelmişti biraz daha hindistan cevizi yağı ekledim.
Notlar: Karbonat ve yağ ağızda pek hoş bir duygu ve tat bırakmıyor haliyle diş macunu gibi hooohhh yapınca ayna buzlanmıyor ama dişleri beyazlatıyor. Her gün karbonatla fırçalamak önerilmediği için ben bi de misvak kullanıyorum. Bir gün misvak bir gün macun. Ağız kokusu için de fırçalamadan sonra ağzıma karanfil atıyorum. Oh mis:)

ŞAMPUAN

Karbonat, Sirke, Ev yapımı zeytinyağı sabunu

Bunları karıştırmıyoruz sırayla uyguluyoruz. Önce iki boş kavanoz ediniyoruz. Banyodan önce birine iki tatlı kaşığı karbonat koyup su ekleyip karıştırıyoruz. Diğerine de yarım çay bardağı sirke koyup su ilave edip karıştırıyoruz. Saçımı önce karbonatla yıkayıp duruluyorum, sonra sabunla yıkıyorum en sonunda da sirke ile yıkıyorum.

Notlar: Önceleri saçlarım yağlandı, bu da saçın kendi ph derecesini bulmasından kaynaklanıyor. Şampuanlar saç derimizin dengesini bozduğu için anca kendine geliyor. Saçlarım kokmuyor yani ne sirke ne başka birşey. Saçın şampuan kokmaması ilginç bir his.  Şampuana dönmeyeceğim kesin ama başka formüller de araştırıyorum farklı sabunlar gibi. Buldukça paylaşırım.

DEODORANT - KOLTUKALTI ROLON

Benim vazgeçilmezimdi, vazgeçtim.
Aslında kozmetik dükkanlarında bir tuz satılıyor. Çanta boyları var rolon gibi. Benim aldığımın markası Crystal. Koltukaltını yıkayıp uygulanıyor. Terlemeyi değil ter kokusunu önlüyor ama ben pek memnun kalmadım. Onun yerine sabahları koltukaltımı yıkayıp karbonat sürüyorum bence daha çok işe yarıyor.

Parfüm olarak da yaptığım sinek ilacını kullanıyorum:) şöyle ki:

SİNEK KOVUCU

nane yağı, lavanta yağı, citronella yağı, su

Küçük bir fıs fıs şişesine yaklaşık 2 çay bardağı suya 20-30 damla tüm yağlardan koyuyoruz.

Notlar; Sinekleri uzaklaştırıyor ama sıkma aralıklarını kısa tutmak lazım. İçine yasemin yağı da koyarak benimki gibi bir parfüm yapabilirsiniz.

ÇAMAŞIR DETERJANI

rendelenmiş zeytinyağı sabunu, su, karbonat

zeytinyağı sabununu rendeleyip bir şişeye koyuyoruz üzerine de sıcak su döküyoruz. Sıvı deterjan gibi bir kıvamı oluyor. Bunu doğrudan makinenin içine, giysilerin üstüne döküyorum.(İki kapak) Üzerine de bir çorba kaşığı karbonat.

Notlar; Memnun kaldım, çamaşırlar yumuşak ve temiz oluyor. Memnun kalmak için yeterli sanırım:)

BULAŞIK MAKİNESİ DETERJANI

limon tuzu, karbonat, sirke, limon

2 tatlı kaşığı limon tuzu ve 2 tatlı kaşığı karbonatı su bardağına koyup üzerine yavaş yavaş su ekliyorum. Bu karışımı direk makinenin içine bulaşıkların üstüne döküyorum. Ama su eklemeden de deterjan gözüne konabilir. Parlatıcı gözüne sirke, kaşıklığa da içi kullanılmış limon koyuyorum.

Notlar; bulaşıklar temiz ve parlak çıkıyor. İlk yıkamada ben de inanamamıştım.

ELDE YIKAMA BULAŞIK

Arap sabunu.

YÜZEY TEMİZLEME

narenciye kabuğu, su, maya

narenciye kabuklarını bir kavanoza koyup üzerine su ilave ediyoruz içine de kuru maya ekleyip iki hafta güneş görmeyen bir yerde bekletiyoruz. Sonrasında fısfıs şişeye koyup yüzeylere sıkıp siliyoruz.

Notlar, Ovalamadan çıkmıyor:)

TUVALET TEMİZLEME

Karbonat, çamaşır sodası

Bir kavanozda bu karışımı hazırlıyoruz. Sonrasında eldivenle alıp lavaboya, klozete döküp ovalıyoruz.

Notlar; bunun da ovalanması gerekiyor ama tertemiz yapıyor.


Bütün bunları hazırlamak tahminimden çok daha kolay oldu, alışmaksa daha da kolay. Kendimi ve çevreyi zehirlemediğimi bilmek beni mutlu ediyor. Ayrıca insanlar yüzyıl öncesine kadar bu ürünleri kullanmıyorlardı yine de kimsenin pislikten ölmediğini düşünüyorum. Bence şimdi aşırı temizlikten ölüyoruz çünkü her şeyi öldürüyoruz. Ben temizlik yapmaya bayılan biri değilim ama kendi yaptığım şeyleri kullandığımda kendimi daha mutlu ve hamarat hissediyorum biraz da bilimsel geliyor, mutfak deneyleri gibi.

Bunların yanısıra hayatımızda başka değişiklikler de yaptık, beslenmemizde, alışkanlıklarımızda, harcamalarımızda. Daha sade yaşamaya başladığımızda daha zenginleşiyoruz. İçsel olarak, deneyim olarak. Aklınıza takılan bir şey olursa sorun, belki birlikte çözüm üretiriz. Ayrıca sizin de paylaşacağınız tarifler varsa harika olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...