Alıştım onlara desem de bazen kafamı dinlemek istiyorum.sonuçta yalnızlık ve özgürlük adına verdiğim savaşlar müyesser ve hayriye ablayı tanıyana kadarmış... Sadece ruhum yalnız...
Anne ve babamın ahı tuttu sanırım yalnız yaşama kararı aldığımda küplere binmişlerdi . Onları ikna edemeyeceğimi anlayınca , şehir dışında bir üniversiteyi kazanıp gitmek kolayıma gelmişti. O zamanlar iyi bir fikir gibi görünüyordu. Okul bitince bir tekstil firmasına tercüman olarak girince, artık Bu küçük kasabanın yerlisi olmuştum. Bir kere giderse gelemiyormuş insan .
Nefret tohumları ekilince içine ,sevemiyormuş eskisi gibi.
Tolga uzatmalı sevgilim, biri bana dese sırf can sıkıntısına biriyle çıkıyorum yadırgardım.. Arkadaş aklına uyup tekrar şans versemde parası pulu için katlanılmıyormuş.
Bunları bana hissettirdiğini her konuşmamızda kalın puntolu kelimelerle söylesemde , tolga beni anlamak istemiyor. Her buluşmamızda evlenmemiz gerektiğini iyi bir baba olacağını ,iyi bir eş olacağını söylüyor... Ben ise ona bir şans verdiğim güne lanetler okuyorum. Benim aklımdaysa yıllar önce sadece dört ay flört ettiğimiz mehmette ..
Liseden sonra oda ben gibi başka bir şehire gitti.
Birden bağlarımız koptu.
Yıllar geçtikçe ona aşkım depreşti belkide diğer yarım oydu . Aklıma koymuştum onu bulacaktım ne ailesinin nede onun bir adresi yok ancak günümüz teknolojisinde zor olmasa gerek. İşte blog açma kararını böyle vermiştim face, bloglar.instagram her yere üye olduğumda onu bulacağımı düşünmüştüm.onu bulacağım derken umarım kendimi kaybetmem.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder