BÜYÜK ADAM (!) VE BAZI KUŞLAR

 Küçükken takım elbiseli adamlardan ve kadınlardan korkardım çünkü o takım elbiseli adamların ve kadınların çantalarındaki dosyaların içinde hep kötü şeyler yazardı,annemi üzen,hayatımızın akışını bozan şeyler. Bu nedenle onlar uzak durulması gereken kimselerdi benim için.
  Yıllar geçtikçe korkumun nedenlerini öğrendim, sonuçlarını kabullendim , büyürken zamanla yolumdan çekildi bu korku. 
Ama  başka başka korkular ilişki bu sefer ömrüme,mesela  büyük adam olmaktan korkmaya başladım. Şu her söylediğini kanun kabul eden koca koca laflar eden  insanlardan . Genelde çok para kazanan ,  her konuda fikri ve kalabalık bir destekçi grubu olan büyük insanlardan. Hala ne olduğuma ve ne olacağıma karar vermiş değilim muhtemelen bir ömür de veremeyeceğim ama emin olduğum bir şey var ‘’ben büyük insan olmayacağım’’. Büyük insanların dünyasındaki acımasızlık benim içimi donduruyor, midemi ağrıtıyor. Dünyayı döviz kuruna endeksleyip şirketlerinin elde ettiği karda boğdukları insanlıklarını görüyorum .
  Gözümü kapatıyorum o insanları görmeyeyim diye , yıllarca bana söylenen yalanları daha fazla duymayayım diye bir baltaya sap olamamış ne kadar güzel insan varsa onları dinliyorum , şarkılar söylüyorlar mesela , şiir okuyorlar , filmler çekip aşık oluyorlar , çiçek ekiyorlar bahçelere, atları seviyorlar , yemek yapıyorlar , pikniğe gidiyorlar , öpüşüyorlar …
  Diyor ki içlerinden biri mesela hiç bir şeyi sahiplenme , illa sahipleneceksen göğü sahiplen, ben de öyle yapıyorum ellerini sıkı sıkı tuttuğum , yüreğini yüreğimde hissettiğim yoluma çıkan o güzel kadın ve adamlarla - ve henüz fiziken tanışamadıklarımla da- birlikte sapsız baltalarımızla aynı göğe bakıyorum.
  Üstümüzü iştahla sararken mavi göğün beyaz bulutları,o  uzak diyarlardan bize göz kırpıyor bu dünyanın güzel insanları, tüm yarım kalmışlıkları yıldız olup parlıyor göğümüzde.   


Şu sıralar  ‘’Büyük adam’’lardan !!! en meşhur ve hastalıklı olanı sanıyor ki
    bize bazı kuşlar haber ediyor
       haydi el ele tutuşmanızın zamanı  diye , bırakın o öyle sansın ;   

           nasılsa biz  göğe bakma durağında buluşacağız yine.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...