...Aşka Bulandı Midem...



Belki de hiçbirşey değil gördüğünüz gibi, ya da benim göstermek istediğim...

Belki de siyahlar giyinip kuşandığım zırhlarımın içine gizledim kırmızılarımı, pembelerimi, morlarımı... 

Sanmayın çok güçlüyüm, yıkılırım ben de... Kalkmak kolay sadece, alışkanlık işte.... 

Sanmayın hiçbirşeyi takmam, hep derinlere iterim.... 

Sanmayın sevmem, sevmek isterim de sevdiğim gibi sevilebilsem... 

Biz kadınlar, ruhlarımızı da kanatlandırsak, dimdik de dursak, vurdum duymaz da olsak... Hep isteriz ki bir dağ olsun ardımızda, bir durup yaslanalım... Bir limanımız olsun kuytularında saklanalım... Bir adamımız olsun, omzunda huzur bulalım...

Aslında isteriz ki bilelim ki birinin kalbinde, aklında, rüyalarında gizliyiz... 

Biz aslında sahip çıkılmak, sahip olmak, sahip bulmak isteriz....

Ne yazarsam yazayım, ne çizersem çizeyim inanmayın... Kandırıyorum ki sizi.... En çok da kendimi... 

İçimdeki başka benim... Hayallerim başka...

Tasvir ettiğim kadın değilim... 

Yalın ve pür, saf ve sade, net ve katıksız, hapsettim... Esaretimden resmettiğim... 

Kelepçeli kalbimin kilidini açabilecek anahtarın sahibi nerdesin??? Şeyyyy, çok vaktim olmayabilir, geç kalmadan gelir misin??

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...