Ölümü kutsayan canlılar -insan olmadıklarına eminim ne oldukları konusunda kafam çok karışık- için ne demeli ; ne susmalı bilmiyorum.
Ocak’lar , Temmuz’lar , Eylül’ler geçiyor nefesler, bedenler, umutlar ,adamlar,kadınlar,analar,evlatlar geçip gidiyor .
Onlar her utanç da bir kere daha dikleşiyorlar daha da görünür oluyorlar.
Nasıl bir canavar ki bu -adı her neyse - ölüme , hainliğe , yangınlara , kederlere doymuyor.
İçimizde keder bulutu nefes alacak yerimiz kalmadı, ağlayacak yaş kalmadı gözlerde …
Susmak ağır kelimeler yetersiz …
Güvercinler de sardunyalar da yorgun …
Umudu uyandırmak , umutsuzluğu dürtmek istiyorum istiyorum ama nasıl ?
Şiirlerin dizeleri arasına saklansak da kar etmiyor artık
Oluk oluk çamur akıyor koskoca bir tarihin sağından solundan
Çamura bulanmadan yürümek için elini tuttuğumuz yol arkadaşlarımızı sırtından vuruyorlar
Ama içindeki temizlenemez isinle pisinle yok olacaksın
Elbet yok olacaksın
Bir sabah uyandığında gece kurduğun pusulara düşmüş bulacaksın kendini
Eli kanlı canavar ölüm dilemiyorum sana
Vicdan diliyorum
Dilerim bir sabah kaybettiğin vicdanınla uyanırsın
Dilerim vicdanının sesi sağır eder yarınını
Dilerim geçtiğini sandığın her şey azap olur
O son bakışı da
Atılan son tekmeyi de
Yatılan sessiz uykuları da
Yağan ölümleri de
Yakılan bedenleri de unutmayacağız
Unutmadan ama el ele yeniden yaşamayı öğrenirken biz
Dilerim sen de hiçliğinde boğul ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder