Beni tanıyan herkes bilir ki, bayağı kore dizilerinin fanatiğiyimdir. Hatta çoğu arkadaşım tarafından biraz alay konusu olabilirim bu konu hakkında fakat ben yine de neredeyse her gece iş dönüşü izlemeye devam ediyorum. Bayağı bayağı türk dizileri gibi aslında ve %90'ında aşağı yukarı aynı konu. Fakir kız iki zengin çocuk arasında kalır! :)) Sadece bizim iç karartıcı dizilerimizden farkı; evet korece! :))) ve insanı daraltmıyor. Suratınızda gülümseme oluşuyor sadece. Hepinize tavsiye ederim. Beyniniz bunalmışsa ve benim gibi hayatınız iş ise ve eve geldiğinizde beyninizi durdurmak istiyorsanız en mükemmel çözüm sevgili okuyucularım.Ayrıca sevgili çekik gözlü arkadaşlarımızın dizilerinde söyle bir şey var ve resmen benim mottom oldu son zamanda; Mesela biri bir iş görüşmesine giriyor veya zorlu bir mücadeleden geçecek diyelim. Onu seven ve destekleyen kişi elini yumruk şeklinde yapıp hava kaldırıyor; Fighting! diyye ince tiz bir sesle karşısındakine destek veriyor! hihihihihi düşündükçe gülüyorum yahu!Bizim mutfaktaki versiyonu ise şöyle, ben delirmiş bir halde etrafa bağırıp çağırmaya başladığımda babam yüzünde kocaman bir gülücükle Fighting diye bağırıyor!!! hahahahahah işte o an bütün stres gidiyor.Hakkaten komik bir aileyiz diyorum inanmıyorsunuz! :)) Bu hafta pasta rekorumu kırdım ve açıkçası böyle bir haz böyle ne bilim bir zafer kutlaması ardından bitkinlik tuhaflık bir serkeşlik var üstümde! :)) Normalde aşırı ama aşırı panik olmam gereken zamanda bende bir genişlik sormayın gitsin!Yetiştiririzzzzz hallederizzzz modundaydım! Tabi arka planda Fighting! naralarıyla daha da bir yapabilirim düşüncesini benimsedim. Ne oldu biliyor musunuz? Eksiksiz ve tam zamanında gitti pastacıklarım. Geri dönüşleri de harika oldu. Pazarı nasıl çıkartırım diye düşünüyordum aslında ben. Sanki sonu hiç gelmeyecekmiş bir gün gibiydi. Haftanın 7 günü çalışığ milyon şey yapıp, hasta hasta bile sabahın köründe kalkıp işe giderseniz ve üstüne bayağı bayağı fazla pasta yaparsanız, inanın sizde aynısını düşünürsünüz sevgili okuyucularım. Hmmmpphhhh.. Tamam kabul! Ben panik bir insanım! Kendimin çok iyi farkındayım. Ama bu haftasonu gördüm ki, paniklemeyince daha da bir güzel yapılabiliyormuş ciciler.Hep bu kadar rahat olabilirim diye düşündüm bir ara. Yooookkkkkk! Hiç sanmıyorum! :)
Şimdi size şunu söyleyeceğim, ben hayata yeniden başladım. Ta sıfırdan! Kolay mı? Kolay diyenin kafasındaki saç tellerini pembe cımbızımla yolarım o ayrı mesele! :)) Akıllı insan bu işi yapar mı? Hayııırrrr! :) Eğer sizde benim gibi bu işe tutkuyla bağlıysanız ve neredeyse herşeyden feragat edebileceksiniz, buyrun dostlarım yolunuz açık olsun. Unutmayın, yalnızca korkusuzlar şef olabilir! Milyon tane zorluk yaşadım. Sinir krizleri bunalımlar depresif ruh halleri. Bunları yadsıyamam asla. ama sonunda aynı bugunkü gibi suratımda kocaman yorgun bir gülümseme ve başarının o mükemmel hazzı var. Diyorum size, imparatorluk kurmak kolay iş değil yahu! :))) Bu işe ilk başladığımda herkes bana gülmüştü. "Saçmalama nasıl pastane açıcaksın sen" mi diyen "abi hiç para kazanamazsın"diyenler bir sürü oldu. Başladım, eğitimlerimi aldım, kendimi geliştirdim, öğrendim, ürünlerimi sattım, şimdi pastanemi açtım ve paramı da kazanıyorum! Nabeeerrrrrrr! :) Şimdi kim gülüyoooooorr?! :))) Vallahi gözü olanın gözü çıksın diye de ekleyeyim sevgili okuyucularım. Daha uzun bir yolum var ama hallederim ben. Bundan sonrası daha kolay. Herşey ilk önce hayal etmekle başlıyor. İsteyen bana hayalperest desin isteyen çocuk. Keşke hiçbirimiz içimizdeki o masum çocuk yanımızı kaybetmesek be! O zaman belki dünya hakikaten pespembe olacak! En azından ben pespembe görüyorum uslanmaz bir optimist olarak. Eğer sizde yola çıktıysanız benim gibi, hadi gelin! İnanın düşündüğünüzden daha yakınsınız. Atın o adımı.. Sizin için ne doğruysa. Birine sormayın! Size ne doğru geliyorsa onu yapın. Atın içinizdeki o korkuyu. O korku denen illet anti-sempatik şey bir halta yaramıyor zaten. Sadece bizi hayallerimizden uzak tutan egoist bir tavır şekli.. Bu gece yatarken hayal kurun.. Ne yapmak veya ne olmak istiyorsanız. Sonra onu şekillendirin. Uyandığınızda da, suratınıza gücünüz olmasa bile kocaman bir gülücük yerleştirin ve Fighting! diyin. Bakın bir anda bütün bakış açınız ve hayatın kokusu değişecek.
Hadi.. Düşünmeyin.. Düşünmeden şimdi hayal kurun. Hem ne kaybedersiniz ki..
Hadi üşenmeyin..tik tak tik tak.. hayat geçiyor..
Neden aynı yerde kalasınız ki?!
Fighting!
Bon Appetit!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Rare Disease Day and the promises of personalized medicine
O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...
-
Pakistan dizileri Hint dizilerinden farklı. Onlar gibi coşkulu olmuyor genelde. Bu yüzden yarım bıraktıklarım hayli fazla. Ama bu dizi ...
-
Pakistan dizisi önyargımı biraz olsun kıran bir dizi izledim geçenlerde. Baştan söyleyeyim Hindistan dizilerindeki gibi rüzgarlar essi...
-
W e discussed a Japanese pachinko machine in an earlier post , a pinball machine, as an example of the difference between randomness and det...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder