ÇEKMECE

Büyüklerle ben yapamıyorum 
çocuklar da almıyor beni oyunlarına 
devlet dairesinde 
yangından kurtarılmayacak 
sıkışmış bir çekmece gibiyim 
açılamıyorum sana 

Kardeşiyle sokaklarda hep 
bir örnek giydirilen sen 
nasıl sevmezsin eşitliği 
yürürken düşen çoraplarını 
aynı hizaya getirmek için 
annen değil miydi önünde diz çöken 

Öpüşme sahnesinin tam ortasında 
içeri girdiğin yazlık sinemanın 
yer göstericisiyim 
yürüyorsun fenerimin ışığında 
yer: Kız Kulesi 
ve sonu ayrılıkla bitecek 
hüzünlü bir aşk filmini oynuyor 
beyaz duvarında 

Bir kez olsun çıkmazken ağzından 
seni sevdiğimi 
her gün söylememi yadırgama 
bil ki bu şehirde 
iskelenin verilmesini 
beklemeden atlarım vapurlara 

Son karesi gibi Red Kit'in 
batan güneşe doğru 
sürerken atımı 
gitme kal demeni bekliyorum 
ama yalnızca 
rüzgar çekiştiriyor atkımı


                                                                          SUNAY AKIN 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...