Bir mimdir iki mimdir üç mimdir


Sağolsun blog dostlarım üç koldan aynı zamanda mimleyince bende hepsini bir araya topladım bu bende alışkanlık oldu ;)
Kurabiyecimiss Zehra'mın beni sevgiyle mühürlemesinden dolayı (mim)
Kurabiyecimiss


1.Hayal kurmaktan hoşlandığınız yer ya da zaman dilimi var mı?
Çok konuşkan biri değilim ya dua ederim ya hayal kurarım hayatım ikisiyle dolu
Gece yatarken kurarım genelde, rüyama girmesi için :)

2. En çok nelerin hayalini kurarsın?
Her şey, öyle konu ayırımı yok bende ,hayal işte adı üstünde çok klasik oluyor biliyorum ancak hayal bu  sınırı yok...

3. Şimdiye Kadar Çok Hayalinizi gerçekleştirdiniz mi?
Çoğu zaman olur hayallerim, ancak hemen değil bazıları on yıl sonra olur:)

4.Henüz gerçekleşmemiş ama ille de gerçekleşecek dediğiniz bir hayaliniz var mı?
Sakıncası yoksa anlat çabuk nedir?
Evet bir hayalim var  ileride  kendime ait bir evimin olması , böyle şıkır şıkır suları akan bir banyomun olması ,sıcacık  minik bir ev 1+1 dende geçtim  1 olsun oda yeter:)) 
Bir gün gerçekleşeceğine çok inanıyorum ama ne zaman bilemem:)


****************************************
İkinci mim sevgili
Esma Tezgi tarafından geldi




1.Mucizelere inanır mısınız? Neden?

Evet mucizelere inanırım ,  Allah çok yücedir kün fe yekün ol deyince olur neden olmasın ki olmazları olduran varsa olur...
Ve birde sanırım küçüklüğümden bu yana çok kitap okuduğum için mucizelere çok inanırım hayalperest yapımdan da kaynaklanabilir.
  
2. Şuan bir mucize olsa ne olsun istersiniz? 
 Annemi isterdim:( son bir defa konuşup öpüşüp sarılalım orada mutlu mu?   öğrenmek isterdim...

3. Bu kişi/olay/yer benim mucizem dediğiniz bir şey var mı?
Evet   var ama söyleyemem mucizeleri söylersek yok olurlarmış:))

Üçüncü Mim ise sevgili 
Yasayananilar








BENİ NELER MUTLU EDER? 
Beni  Bu hayatta  güzel olan her şey mutlu eder...
ve...
 Kahve içersem 

Şeker yersem 
Bitter Çikolata yersem
En bi sevdiğim arkadaşım ben yazmadan  napion kız derse:)))
 Sabah kahvaltısına elinde simitlerle  gelen arkadaşa:)
Beyaz gazoz ve leblebi yerken hadi leblebi tozu yapalım deyip   evi  sarı toz dumanına dönüştürünce:)
 Jenga oynarken
tavla oynarken
 hepsi işte ben mutlu bir insanım  bakmayın hep karamsar yazdığıma:)

 Kimleri mimliyorum hemen söylüyorum :) istediğiniz  her hangi bir mimi yapabilirsiniz seçim size kalmış.
Mayıs yağmuru

Müjde Dural

benrujumvealligim

havvaturan

siyahadamo

Farklidiyarlarayolculuk




Blog keşif etkinliği



 Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun...

Bu gün bir kaç blog tanıtmak istiyorum ve kuzuların kuzusu çekiliş yapıyor , her zaman sıcak samimi ve aile ortamının ne kadar huzurlu olduğunu hissedeceğiniz bir blog. ve bu hediyeleri kaçırmak istemezsiniz bence  blogta birinci yılını kutlarken çok cömert davranmış, daha buradamısınız siz :))  Gimtişken selamlarımı söylemeyi unutmayın:)))


Gökçenin bloğu tık

 **********************************************************************************
 Bu gün çekiliş  tanıtımlarından  gidiyorum tesadüfen rastladığım sevimli bir blog 
 İsmi çok ilginç  Aforizmik kalıntılar
Anlamına baktım çok hoşuma gitti bloğunda açıklaması var uğramak isterseniz işte adres aşağıda...


bloğu tık


**********************************************************************************
Bu tanıtacağım bloğu çoğunuz tanır ben yine de tanıtmak istedim. Bloggerden beraber aynı gecede taşındığımız komşum:) Sadece komşu mu?
 Düşünceleri tarzı ve yaşam şekliyle kendinden taviz vermeyen  insan gibi insan kendi düşüncelerine sahip çıkarken başkalarının düşüncelerine saygı duyan blog alemindeki, Müjde Annem...


Buradan tık
 *********************************************************************************
Sevgili Mayısım içten samimi abla,kardeş ,arkadaş olarak kolayca bir yer bulur gönlünüzde içten ve samimi yazılarını yorumlarında da hissedebilirsiniz..
 Okuyan 
gezen
araştıran
Yüreğine dokunmak isterseniz 








buraya tık
*****************************************************
 Bu bloğu az önce bana yazdığı yorumdan yola çıkarak buldum ve bir daha ki blog tanıtımına kadar bekleyemedim doğrusu...
  Bloğunu açalı iki yıl olmuş ve sadece sekiz takipçisi var bu günlerde ikinci yılını kutluyor sizde destek olup  yeni bir takipçi kazanmak istiyorsanız farklı bir diyarlara  yolculuk yapmak isterseniz, işte adresi...





buraya tık



 Not:Bloğunu  Tanıtmamı  isteyen yorum olarak bu yazının altına  yazabilir link vermenize gerek yok yorumdan  ziyarete gelebilyorum:)
 Takipte kalın 
  sevgiler...

Meğer...




Ben sensiz yaşayamam ölürüm demiştim ya

ölmedim sevgilim yaşıyorum  yaşıyorum da nasıl  bilemezsin!

şimdi felçliyim

Gözlerim bakıyor görmüyor, ellerim  tutuyor hissetmiyor aklımdan seni çıkarmak istiyorum bir türlü anılar izin vermiyor tam unuttum derken bankta iki sevgili görüyorum  el ele hafiften utangaç

ahh !!

diyorum  o an düşüveriyorsun aklıma

ya yağmura ne demeli önceden dahamı az yağardı

şimdi her yağmur tanesi yüreğime kurşun gibi düşüyor

  yaralıyor derinden

 en olmadık zamanlarda ağlama nöbetlerine tutuluyorum

beynim gözyaşlarıma engel  olamıyor

meğer

ben seni unutmak için sevmişim

 göz yaşlarıma yenilerini eklemek için sevmişim

ben seni her baharda

yüreğimde fırtınalar kopar diye sevmişim

ben seni anılarda kal  diye   sevmişim !!!





Causal complexity in life

Evolution is the process that generates the relationships between genomes and traits in organisms.  Although we have written extensively and repeatedly about the issues raised by causal complexity,  we were led to write this post by a recent paper, in the 21 October 2016 issue of Science, which discusses molecular pathways to hemoglobin (Hb) gene function.  Although one might expect this to be rather simple and genomically direct, it is in fact complex and there are many different ways to achieve comparable function.

The authors, C Nataragan et al.,  looked at the genetic basis of adaptation to habitats at different altitude, focusing on genes coding for Hb molecules, that transport oxygen in the blood to provide the body's tissues with this vital fuel.  As a basic aspect of our atmosphere, oxygen concentrations differ at different altitudes, being low in mountainous regions compared to lowlands.  Species must somehow adapt to their localities, and at least one way to to this is for oxygen transport efficiency mechanisms to differ at different elevations.  Bird species have moved into and among these various environments on many independent occasions.

The affinity of Hb molecules for, that is, ability to bind oxygen, depends on their amino acid sequence, and the authors found that this varies by altitude.  The efficiency is similar among species at similar altitudes, even if due to independent population expansions. But when they looked at the Hb coding sequences in different species, they found a variety of species-specific changes.  That is, there are multiple ways to achieve similar function, so that parallel evolution at the functional level, which is what Nature detects, is achieved by many different mutational pathways.  In that sense, while an adaptation can be predicted, a specific genetic reason cannot be.

The authors looked only at coding regions, but of course evolution also involves regulatory sequences (among other functional regions in DNA), so there is every reason to expect that there is even more complexity to the adaptive paths taken.

Important specific documentation....but not conceptually new, though unappreciated
The authors also looked at what they call 'resurrected ancestral' proteins, by experimentally testing the efficacy of some specific Hb mutations, and they found that genomic background made a major difference in how, or whether, a specific change would affect oxygen binding.  This shows that evolution is contingent on local conditions, and that a given genomic change depends on the genomic background.  The ad hoc, locally contingent nature of evolution is (or should be) a central aspect of evolutionary world views, but there is a widespread tendency to think in classical Mendelian terms, of a gene for this and a gene for that, so that one would expect similar results in similar, if independent areas or contexts.  This is a common, if often tacit, view underlying much of genome mapping to find genes 'for' some human trait, like important diseases.  But it is quite misleading, or more accurately, is very wrong.

In 2008 we wrote about this in Genetics, as we've done before and since here on MT and in other papers.  In the 2008 article we used the following image to suggest metaphorically the nature of this complex causation, with its alternative pathways and the like, where the 'trait' is the amount of water passing New Orleans on the Mississippi River.  The figure suggests how difficult it would be to determine 'the' causal source of the water, how many different ways there are to get the same river level.

Drainage complexity as a metaphor for genomic causal complexity.  Map by Richard Weiss and ArcInfo
One can go even further, and note that this is exactly the kind of findings that are to be expected from and documented by the huge list of association studies done of human traits.  These typically find a great many genome regions whose variation contributes to the trait, usually each with a small individual effect, and mainly at low frequency in the population.  That means that individuals with similar trait values (say, diabetes, obesity, tall, or short stature, etc.) have different genotypes, that overlap in incomplete and individually unique ways.

We have written about aspects of this aspect of life, in what we called evolution by phenotype, in various places.  Nature screens on traits directly and only on genes very indirectly in most situations in complex organisms.  This means that many genotypes yield the same phenotype, and these will be equivalent in the face of natural selection and will experience genetic drift among them even in the fact of natural selection, again because selection screens the phenotype.  This is the process we called phenogenetic drift.  These papers were not 'discoveries' of ours but just statements of what is pretty obvious even if inconvenient for those seeking simple genetic causation.

The Science paper on altitude adaptation shows this by stereotypical sequences from one individual each from a variety of different species, rather than different individuals within each species, but that one can expect must also exist.  The point is that a priori prediction of how hemoglobin adaptation will occur is problematic, except that each species must have some adaptation to available oxygen.  Parallel phenotype evolution need not be matched by parallel genotypic evolution because selection 'sees' phenotypes and doesn't 'care' about how they are achieved.

The reason for this complexity is simple: it is that this is how evolution working via phenotypes rather than genotypes molds the genetic aspects of causation.

Amerika'da Yaşam


  Bu ülkeyi kelimelere sığdırmak zor azizim. İnsana bakış açısını, toplumsal düzenlemelerini, doğaya saygısını ve şehirleşme anlayışını gördükçe ülkemin haline daha bir üzülüyorum, hayıflanıyorum. Olsun, inşallah bir gün düzelecek bizdeki aksaklıklar da, inanıyorum buna. 


  Siyaseti sevmiyorum, zaten bizde de pek hassas, ötekileştirmeye müsait bir konu.
 O yüzden sadece burdaki siyasette gözlemlediğim birkaç mevzuyu yazacağım. Kıyaslamayı size bırakıyorum. 

 Şimdi burda 8 Kasım'da başkanlık seçimleri var. Büyük olay yani. Lakin hiçbir yerde seçim sonrası çöp olacak parti bayrakları yok. Başkan adaylarının boy boy fotoğraflarını da görmedim. Orda burda seçim şarkıları çığıran arabalar da gezmiyor. Onun yerine adaylar tvde münazara yapıyorlar, belli zaman ve yerlerde halka vaatlerini söylüyorlar. 


   Bana ilginç gelen noktalardan biri de, bir aya yakındır burdayım, başkan Obama'ya tvde henüz rastlamadım, sokaklarda resmini de, adını da görmedim. 

   Sadece Obama değil, birçok eyalet gezdim, belediye başkanları kimdir çözemedim. Ne adları, ne resimleri var ortalıkta. 


    Burda okyanus altından tüneller geçiyor, sayamadığım çoklukta köprüler var. Yollar 5-6 şeritli. Ama ilginçtir hiçbirinde şu parti zamanında yapılmış gibilerden tarihe rastlamadım. 

  Bütün bunlar aslında İslamiyetteki hizmette önde, ücrette geride olma kavramıyla da örtüşüyor. Zira hiçbir şey milletin gözüne sokulmaya çalışılmıyor çünkü milletin parasıyla yapılmış.
  Bir başkan en fazla iki dönem seçilebiliyor, dolayısıyla kendini koltuğa yapıştıramıyor.

⭐ 

  Kedim Cano'yu getirtmiştim biliyorsunuz. Bir arkadaş beni uyardı, burda çocuk ve evcil hayvanı arabada yalnız bırakmak yasakmış, cezası varmış. Ve burda önem sırası şöyleymiş: çocuklar, kadınlar, evcil hayvanlar.
 (Erkekler? Onlar başının çaresine baksın gari)


   Burda Manhattan gibi gökdelenler şehri dışında bütün yerleşim yerleri, ormanların içinde. Şimdi böyle yazınca inanılmaz geliyor değil mi? Ama insan kadar doğayı da koruyorlar. 
  Devasa ağaçlar var her yerde. Hatta Manhattan'da bile ortada kocaman bir Central Park ormanı var ki içinde kaybolursunuz ama orman bitince bir bakarsınız gökdelenlerin içindesiniz.


   Filmlerde gördüğünüz gibi evler, maket gibi, muntazam. Bir de kiralık evler, kiracı çıktıktan sonra boyanıp, her yeri temizlenip öyle veriliyor. Misal tuttuğumuz eve yerleşirken öylesine bir silip girdik. Sanki ev yeni yapılmış gibiydi. 


  Ve ağaç, ağaç, ağaç. Doğal ortamı öyle korumuşlar ki, sincaplar, yaban kazları ortalıkta geziyor. 


   Tabi ki mutlu ve güleryüzlü olmalarını da anlatmam lazım. Burda tesettürlü bayan pek yok ama geldiğimden beri özellikle siyahi bayanlar bana çok iltifat ediyorlar. Şalımın şeklini çok beğendiklerini söylüyorlar. 
  Arabanın içinde çocuklar el sallıyor. Beyazlar da güleryüzlü. Müslümandan haz etmeyen varsa da belli etmiyor.

 Amerika'nın üç önemli günü var. Bunlardan biri olan Halloween yani Cadılar bayramı bu ayın sonunda kutlanıyor. Çok önemsiyorlar bunu. Her yer kabaklarla, korkuncumsu şeylerle dolu.



   Hani demiştim ya, eğlence ve tüketim toplumu diye. Kocaman paket cipsler, içecekler, arabadan inmeden fastfood alma vs. derken, olmuşlar tombik. Gerçekten şişman çok fazla. Öyle saklamak gibi bir dertleri de yok. Her yerden çağlayanlar gibi maşallah...


  Bayıldığım bir nokta da International Foods Market olayı. Burda bizim Mehmet Efendi Türk kahvesinden tutun da, Uzak Doğu'nun yosununa kadar her şey var. İlginç meyveler, sebzeler. Tam benlik. (Caiz olduğu sürece hepsinin tadına bakmak niyetindeyim)



   Bu ülkede şaşırdığım, takdir ettiğim çok şey var ama şimdilik bu kadden yetsin mi?



Sevgiyle kalın, güzel ülkemin güzel insanları...
















It was a bit wild in Portscatho today.....

but all was nice and cosy inside The Sea Garden. Lots of families came in with children bundled up in hats and coats; one little girl asked me if she could help make a bracelet, so for the next ten minutes she patiently threaded on one bead after another until Mum said it was time to go.



A recent find; some Enid Blyton books from 1950/51, bringing back happy memories of childhood for people of a certain age. On the shelf below, a collection of the first ten 'Famous Five' adventure stories, beginning with, ' Five on a Treasure Island'. 




Some more cards I've made using the little paper ships I found at an antiques fair, with recycled bits of old maps as a background.......


A Poole Pottery coffee set designed by Robert Jefferson in 1959 called 'Pebble'










A couple of Wendy's handmade dolls; one inspired by the 80's keep fit look wearing legwarmers, and the other very smart in a dark navy jacket and pearls!



So come in and sit yourself down and chat for a while, I'm sorry I can't offer you a cup of tea (my little shop has never been connected to a water supply, probably the only property left in Portscatho without water!), and we'll listen to the waves crashing and the whistling wind outside......
xxx





Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...