Şaşkın Tavşan Ve Aydede Masalı

Şaşkın Tavşan Ve Aydede Masalı

Şaşkın tavşan zıplaya zıplaya, etrafı seyrederek giderken, Birdenbire bir çukura düştü. Kendi kendine, `Eyvah` dedi, `Tuzağa düştüm` Tam osırada çukurun etrafındaki küçük taşlar da düşerek tavşanın canını acıttılar. Şaşkın tavşan acının verdiği korkuyla sıçrayarak çukurdan çıktı ve bağırarak koşmaya başladı. `Canavarlar saldırıyor, canavarlar saldırıyor` diye çığlık atıyordu. `aydedeyi bulup, bunu ona anlatmalıyım` diye düşündü. Koştura koştura giderken yolda ceylana rastladı. Ceylan şaşırarak, `Ne oluyor şaşkın tavşan bu acele ne` diye sordu. Tavşan, `Senin daha haberin yok mu?` dedi. `En az on canavar hepimize tuzaklar kurmuşlar. Tuzaklarına düşünce kafama taş yağdırdılar. Az daha ölüyordum. Aydedeye haber vermeye gidiyorum` dedi. Ceylan heyecanla, `Sen dur, yüksek tepeye daha çok yol var. Hem sen yorulmuşsun, ben daha çabuk giderim` dedi ve koşmaya başladı. Ceylan yolda aslana rastladı. Aslan şaşkınlıkla sordu, `hey ceylan kardeş bu ne acele, bu ne heyecan. Böyle hızlı hızlı nereye koşuyorsun?` Ceylan, `Oooo` dedi, `Senin daha haberin yok mu? Canavarlar bize tuzak kurmuşlar. Taş atarak saldırıyorlar. En az yüz tane varlar, Aydedeye haber vermeye gidiyorum` Aslan heyecanla, `küçük ceylan sen yorulmuşsun, bu çok önemli bir haber. Ben daha hızlı giderim` deyip koşmaya başlamış. Dereleri, vadileri geçmiş. Kayalıkların içinden geçerken kartala rastlamış. Kartal aslanın bu haline hem şaşırmış hem de heyecanlanmış. `Hey aslan kardeş, böyle kan ter içinde nereye gidiyorsun?` demiş. Aslan, `Senin haberin yok mu?` demiş, `Ormanı canavarlar bastı, en az bin canavar vardı. Tuzak kurup koca koca kayalarla bize saldırdılar. Aydedeye haber vermeye gidiyorum` demiş. Kartal çok korkmuş, `Aslan kardeş, sen dur, Ben uçarak Aydedeye daha çabuk haber veririm` demiş ve gökyüzüne doğru uçmaya başlamış. Aydede, uzaktan soluk soluğa, heyecanla kendisine doğru uçan kartalı görmüş. Ve ona, `hey kartal neyin var, niçin bu kadar acele ediyorsun` demiş. Kartal, `Aydede, Aydede canavarlar ormanı basmış, en az on bin tane varmış. Tuzaklar kurup, kayalarla saldırıyorlarmış` demiş soluk soluğa. Aydede daha önce hiç canavar görmemiş ve canavar diye bir şeyin olmadığını biliyormuş. `Bu işte bir terslik var Kartal, canavarları sen gördün mü?` diye sormuş. Kartal, `Ben görmedim ama aslan görmüş` diye cevaplamış. Aydedeyle kartal aslanın yanına gitmişler. Kayalıklarda bekleyen aslana Aydede sormuş, `Aslan kardeş sen canavarları sen gördün mü?` Aslan, `Ben görmedim ama ceylan görmüş` demiş. Sonra hep beraber ceylanın yanına gitmişler. Aydede ceylana, `Sen canavarları gördün mü?` demiş. Ceylan, `Ben görmedim ama şaşkın tavşan görmüş` demiş.Bu sefer de toplanıp şaşkın tavşanı bulmaya gitmişler. Onu gizlendiği yerde bulmuşlar. Aydede sormuş, `Şaşkın tavşan, sen canavarları gördün mü?` Şaşkın tavşan biraz utanarak, `Görmedim ama onların tuzağına düştüm ve üstüme taşlar attılar` demiş. Aydede şaşkın tavşanın anlattıklarına şaşırmış ama inanamamış. `Şu tuzakları bize bir göster bakalım` demiş. Şaşkın tavşan önde, diğerleri arkada gele gele küçük bir çukurun başına gelmişler. Aydede, `tuzak bu mu?` diye sormuş. Tavşan iyice utanarak, `Evet bu galiba` diye sessizce yanıtlamış. Tam o sırada tekrar ayağı kaymış ve yine çukura düşmüş, etraftaki küçük taşlar başına doğru yuvarlanınca, tavşan yine korkuyla sıçrayarak çukurdan çıkmış ve koşmaya başlamış. `ben size demiştim, canavarlar saldırıyor işte` diye bağırıyormuş. Bütün hayvanlar ve Aydede kahkahalarla gülmeye başlamışlar. Aydede bütün hayvanlara dönüp, `Bir daha da gözünüzle görmediğiniz hiçbir şeye inanmayın` demiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...