Muz Kardeşler Masalı
Sarı kabuğunu soy,
İçinde bal var sanki,
Anamurun muzuna
Benzemez bak hiç biri.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, yakını ırak eden günler varmış geçmişte. Fareler at olmuşlar, atlarda fare olmuş, bunu gören aslanlar hemen ormana kaçmış. Anneler babalarla birlikte top oynamış, çocuklar işe gitmiş, ekmek parası kazanmış, bu nasıl şey demeyin, masal işte çocuklar, masallar çok güzeldir, bayılır hep çocuklar.
Muzlar toplu halde yaşarlar bilir misiniz ? Genellikle yedi sekiz muz birarada yaşar. Birbirlerine çok bağlı meyvelerdir. O kadar yakın olmaları sebebiyle birbirlerinden kolay kolay kopamazlar. Bizim muz kardeşler de her nasıl olmuşsa olmuş, sadece ikisi yanyana kalmış. Diğer muzlar sabahtan akşama kadar güler eğlenirlermiş. Bizimkiler ise sıkıntıdan ne yapacaklarını şaşırırlarmış. Niye bizim de bu kadar kalabalık bir ailemiz yok, diye sıkılır dururlarmış. İki muz kardeş elim sende, fış fış kayıkçı gibi oyunlar oynar ama hiç mutlu olamazlarmış. Hayattaki tek gayeleri birilerinin onları ağaçtan toplayıp götürmesi ve afiyetle yemesiymiş. Böylece mutlu olacaklarına inanırlarmış.
Günler günleri kovalamış, aylar ayları, ağacın alt dallarındaki muzları çocuklar toplamış yemiş. Bizim iki kardeş, ağacın en üstünde boyunları bükük bakakalmışlar , hatta kardeşlerden bir tanesi kendisini aşağıya bile atmayı denemiş ama diğeri bunun doğru olmadığını söylemiş. Herkes kaderine razı olmalıymış.
Böyle sıkıntılı geçen bir kaç günün sonunda artık birilerine faydalı olmaktan ümidi kesen muz kardeşler, üzerlerinde patlayan flaşlarla uykularından uyanmışlar. Neye uğradıklarını şaşırmış bir halde sağa sola bakınırlarken, genç bir çocuğun ağacın dalları arasında hoplayıp zıplayarak kendilerine doğru geldiğini görmüşler. Bir hamle yapan çocuk, iki muz kardeşi birden hoop diye dallarından kopararak bir kaç adımda aşağıya inmiş. Bizimkiler neye uğradıklarını anlamadan, bir televizyon kamerasının karşısında bulmuşlar kendilerini. Meğer onların sadece ikisinin bir arada yetişmiş olması nadir bir olaymış ve televizyon kameraları bunu farkedince bir anda ünlü oluvermişler.
Bizim muz kardeşler o günün akşamında iki tane çocuğun kendilerini hapur hupur yemesiyle istediklerine kavuşmuşlar. Artık kendilerini hiç yalnız hissetmiyorlarmış o iki küçük çocuğun midesinde o kadar çok eğlenmişler ki.
Muzlar masalı sever,Çocuklar gibi yani.
Masallar bittiğinde,Onlar da gider yani.
Bizim masal da bitti Haydi koşalım şimdi.
Başka başka masallarda,Buluşuruz inan ki.
İçinde bal var sanki,
Anamurun muzuna
Benzemez bak hiç biri.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, yakını ırak eden günler varmış geçmişte. Fareler at olmuşlar, atlarda fare olmuş, bunu gören aslanlar hemen ormana kaçmış. Anneler babalarla birlikte top oynamış, çocuklar işe gitmiş, ekmek parası kazanmış, bu nasıl şey demeyin, masal işte çocuklar, masallar çok güzeldir, bayılır hep çocuklar.
Muzlar toplu halde yaşarlar bilir misiniz ? Genellikle yedi sekiz muz birarada yaşar. Birbirlerine çok bağlı meyvelerdir. O kadar yakın olmaları sebebiyle birbirlerinden kolay kolay kopamazlar. Bizim muz kardeşler de her nasıl olmuşsa olmuş, sadece ikisi yanyana kalmış. Diğer muzlar sabahtan akşama kadar güler eğlenirlermiş. Bizimkiler ise sıkıntıdan ne yapacaklarını şaşırırlarmış. Niye bizim de bu kadar kalabalık bir ailemiz yok, diye sıkılır dururlarmış. İki muz kardeş elim sende, fış fış kayıkçı gibi oyunlar oynar ama hiç mutlu olamazlarmış. Hayattaki tek gayeleri birilerinin onları ağaçtan toplayıp götürmesi ve afiyetle yemesiymiş. Böylece mutlu olacaklarına inanırlarmış.
Günler günleri kovalamış, aylar ayları, ağacın alt dallarındaki muzları çocuklar toplamış yemiş. Bizim iki kardeş, ağacın en üstünde boyunları bükük bakakalmışlar , hatta kardeşlerden bir tanesi kendisini aşağıya bile atmayı denemiş ama diğeri bunun doğru olmadığını söylemiş. Herkes kaderine razı olmalıymış.
Böyle sıkıntılı geçen bir kaç günün sonunda artık birilerine faydalı olmaktan ümidi kesen muz kardeşler, üzerlerinde patlayan flaşlarla uykularından uyanmışlar. Neye uğradıklarını şaşırmış bir halde sağa sola bakınırlarken, genç bir çocuğun ağacın dalları arasında hoplayıp zıplayarak kendilerine doğru geldiğini görmüşler. Bir hamle yapan çocuk, iki muz kardeşi birden hoop diye dallarından kopararak bir kaç adımda aşağıya inmiş. Bizimkiler neye uğradıklarını anlamadan, bir televizyon kamerasının karşısında bulmuşlar kendilerini. Meğer onların sadece ikisinin bir arada yetişmiş olması nadir bir olaymış ve televizyon kameraları bunu farkedince bir anda ünlü oluvermişler.
Bizim muz kardeşler o günün akşamında iki tane çocuğun kendilerini hapur hupur yemesiyle istediklerine kavuşmuşlar. Artık kendilerini hiç yalnız hissetmiyorlarmış o iki küçük çocuğun midesinde o kadar çok eğlenmişler ki.
Muzlar masalı sever,Çocuklar gibi yani.
Masallar bittiğinde,Onlar da gider yani.
Bizim masal da bitti Haydi koşalım şimdi.
Başka başka masallarda,Buluşuruz inan ki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder