Leyleğin Yavruları Masalı

Sıcak ülkelerin birinde evin çatısında anne ve yavru leylekler yaşarmış. Yavrular küçükmüş. Uçamazlarmış. Anne leylek yavrularını büyütmek için her gün yiyecek toplamaya gidermiş. Yavrular annelerinin yolunu beklermiş. Anne leylek en güzel yiyecekleri bulup getirirmiş. 

Bir süre sonra bazı çocuklar leylek yavrularının yuvasını Öğrenmişler. Yuvanın karşısına geçip bağırırlarmış. Leylek yavrularını korkuturlarmış. Çocuklardan biri arkadaşlarına: 

-Bu yaptığınız yanlış. Yavruları korkutmanız doğru değil, dermiş. Arkadaşları gibi yavru leyleklere bağırmazmış. 

Çocukların bağırmasından yavru leylekler çok korkarmış. An neleri yanlarına gelince: 

-Çocuklar bizi korkutuyor anne, demişler. 

-Onlara aldırmayın yavrularım. Size bağırıyor olabilirler. Fakat size bir . k yapmazlar. korkmayın, dermiş. 

Günler geçip gitmiş. Leylek yavruları büyümeye başlamış. Çocuklar yavruları zaman zaman rahatsız etmeyi sürdürmüşler. Yuvanın karşısına geçip bağırıyorlarmış. Yavru leylekler de onları annelerine şikayet ediyorlarmış. Anne leylek: 

-Onlara aldırmayın yavrularım. Siz büyüyüp uçmaya başlayacaksınız. İyice uçmaya başlayınca buralardan göçeceğiz. Buralarda havalar soğumaya başlayacak. 0 çocuklar bu soğuk ülkede üşümeye başlayacak. Bizler sıcak ülkelere gideceğiz. Orada bahar olacak. Her yer yemyeşil olacak. Güneşimiz hep parlak olacak. Burası ise soğuk olacak. Güneş iyi aydınlatamayacak, deyip yavrularına sabırlı olmalarını söylermiş. 

Zaman geçmiş, yavrular büyümüş. Kanatları uzamış. Bir gün anne leylek: 

-Artık uçma zamanı, demiş. Yavrularını yuvadan çıkarmış. Onlara uçuş denemeleri yaptırmış. Önce yavrular çok korkmuşlar. Uçamamışlar. Sonra bir süre havada kalacak kadar uçabilmişler. İçlerinden birisi; 

-Anne ben uçmak istemiyorum, demiş. 

-O zaman sen de bu soğuk ülkede kalırsın. Biz sıcak ve güneşli ülkelere gideriz, demiş anneleri. 

Çok korkmuş yavru. Korku ile kanat çırpmaya başlamış. Kısa süre sonra hepsi uçmaya başlamış. Çocuklar da her zaman yuvanın altına gelip kuşlara bağırıyorlarmış. Yavru leylekler uçmaya başladıkları için eskisi kadar çok korkmuyorlarmış. Annelerine; 

-Bu kötü kalpli çocuklara bir ceza verelim anne, demişler. 

-Onlara zamanı gelince ceza veririz, demiş anne leylek. 

Yavru leylekler annelerinin önderliğinde kısa zamanda iyi birer uçucu olmuşlar. Kanatlarını çırpıp uzaklara gidip gelebiliyorlarmış. 

Artık büyük göçe hazırlarmış. 

Yaz mevsiminin sonu yaklaşmış. Havalar serinlemeye başlamış. Bir gün anne leylek: 

-Büyük göçün zamanı geldi çocuklar. Hazırlanın, demiş. Hemen hazırlıklar yapılmış. Binlerce leyleğin alayına karışmış leylek aile si. Yavru leylekler iyi eğitildikleri için rahatça uyum sağlamışlar göçe. 

Leylekler dağları aşmışlar. Kentlerin, kasabaların üzerinden geçmişler. Yükseklerden dağları, ormanları, kentleri seyretmek leyleklerin çok hoşuna gitmiş. Sonunda piramitlerin bulunduğu yere gelmişler. 

Sulak, yeşili bol bir yermiş. Göç sona ermiş. Yavru leylekler de burasını sevmişler. Unuttukları bir konuyu annelerine anımsatmışlar. 

-Anne kötü çocuklara bir ders verecektik. Unuttun mu? 

-Unutmadım yavrularım. Onlara unutmayacakları bir ders vereceğiz. Benim bildiğim bir göl var. Leylekler bütün insanlara çocuklarını o gölden getirirler. Biz de şimdi göle gideriz. İyi çocuklara o gölden birer kardeş alıp götürürüz. Kötü niyetli çocuklara da götürmeyiz. Kardeşleri olmayınca o çocuklar üzülürler. Böylece onları cezalandırmış oluruz, demiş anne leylek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...