Burun ameliyatı

Hayrettin abi



Hayatımda hiç bir olayı normal yaşamadım ya en dipte ya en yüksekteydim her daim, aslında her şeyim planlıyken hiç bir şeyimi plana uygun yapamam...
 Geçen hafta  geceleri uykumda zombi gibi uyanmaktan ve göz altlarımın durmadan esrarkeşler gibi morarmasından  bıkıp hadi bir cesaret deyip Doktora gittim.
Doktor fobisi olanlar bilir 40 derece ateşle yansalar  akıllarına Doktor gelmez abidik gubidik şeyler denerler.. Aynen ben gibi .
Muayene sonrası Doktor burnun ameliyatlık karar ver  öyle gel deyince  içimdeki canavar tamam kabul ediyorum deyiverdi :(

Ertesi gün tahliller derken yatış cuma sabahı kendimi   ameliyat önlüğü, serum ve korkularımla baş başa buldum  .
 burun ameliyatını googlede o kadar çok araştırdım ki  iki gün içinde rüyamda bile  burun görür olmuştum.
 Okuduğum yazılarda herkesin ortak şikayeti en kötüsü tamponun verdiği acı ve çıkarılma esnasında duyulan acıymış.

 Sabah ameliyata gireceğim bende uyku yok, arkadaşlar mesaj atıyor moral için watsap yazışmaları telefon görüşmeleri yok  kalp krizi geçireceğim korkudan . Altı üstü sinüzler temizlenecek   içte kemik eğriliği varmış o düzeltilecek birde  tam anlayamadığım burun iki tarafına   bir şey koyacağım dedi üç defa sordum anlayamadım adam özellikle anlamayayım diyemi mır mır konuşuyor onuda anlamadım kıkırdak yada yumuşak doku kıkırdağı dedi  bir şeyler koydu:)
 Gece on ikiden sonra bir şey yeme dediler bir ilaç verdiler sabah yedi buçukta  ameliyat kıyafetimi  giydirdiler serumumu taktılar   küpelerim (altı tane) kolyem hepsini çıkardık  iç çamaşırı da çıkacakmış  tamam dedim  içimden bende ''boxer giyerim''   , giydimde...  burun ameliyatı bu sanki açıp bakacaklarmı ayy giymişsin çıkar hemen:) diyen olmadı tabikide:)
 bekle bekle gelmez kimse beni almaya bir sorun çıkmış  neyse nihayet geldiler   bende  ameliyat korkusu yok  uyanınca duyacağım acının  telaşındayım  dua, selavat okuya okuya  yattım sedyede  maşallah fır fır döndüre döndüre götürdü görevlide bir ara   atlı karıncadayım sandım.
 Amelyathaneye girerken beni başka bir görevli aldı   ameliyat edilecek sedyenin üzerine itina ile yerleştim   içeride müzik çalıyor,  ben heryeri inceliyor olacaklara odaklanmaya çalışıyordum bunu farkeden  görevli hepsi yeşil kıyafetli kim hemşire kim anestezist kim dr anlayamıyorum ağızlarda kapalı.

 Biri nerelisin? diye sordu
  klasik soru dedim içimden  bu bayıltacak beni belli oldu lafa tutuyor
- ******* köyündenim dedim 
- kimlerdensin?
 -babamın adı ****  ( sanki tanıyacak ) 
Dr henüz gelmemiş   oradakilerden birine mesaj atmış hastayı hazırlayın geliyorum diye kolumdaki serumdan    iğneyi salmaya başladılar arka fonda hayatımın   şarkısı  volkan konak nefesim nefesime   o şarkıyı koyun desem bulup açamazlar .  gözlerim dolu dolu O geldi bir kaç saniyeliğine aklıma ve o an  adımı soran  yeşil elbiseli adam   telefon etti birine....
 Kanka bil bakalım yanımda kim var?
 bende etrafa bakıyorum kim var diye
  kızın elimde, hiç söylemiyorsunda hayırsız! 

 Kolumdan sıvıyı  salıyorlar telefonu kulağıma dayadı telefondaki ses  babam 
kızım nasılsınn
    baba bu kimmmm? 
hayrettin abin derken
 ben küt gitmişim en  hayalimdeki en iğrenç bayılma şekli tabi daha ayılma şeklini anlatmadığım için öyle  4 saatin sonunda odamda yarı aygın bir şekilde ben   istemsizce hayrettin abiii diye haykırıyorum   odadakiler tamam  tamam diyorlar ben yine hayrettin abiiiiii ne varsa haykırıyorum  neyseki ağrı kesici iğne sonrası uyumuşum tamamen ayıldığımda  anlattılar ayılmaya başladığım andan itibaren hayatımda ilk defa gördüğüm bu adamın adını sayıklayarak uyanmışım ve saatlerce sayıklamışım  ne arka fondaki müzik ne dualarım hiç bir şey  hafızamda kalmamış tabi bizimkiler gülmekten  bir hal oldular aman ne komik:)


 
Not devamı var...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...