Hayırlı akşamlar efendim , mektubuma başlarken küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öperim , yoksa mektubu bitirirken mi öpülürdü , çok zaman oldu mektup yazmayalı o yüzden unuttum ...
Oysa eskiden ne çok mektup yazardım , hatta bir mektup arkadaşım vardı yıllarca mektuplaşmıştık , sonra ne oldu hatırlamıyorum büyüdük , adresimiz değişti , yada biz değiştik...
Hani deriz ya , yani illa demişizdir hayatımızın bir anında , ''şimdiki aklım olsaydı böyle yapardım keşke beş yıl önce bu aklım olsaydı!''
Merak ettim şimdi siz hiç dediniz mi ?
Burada bir incelik var aslında o akıl değil yaşanmışlık , tecrübe ve yaşananlardan alınan derstir, tabii bu arada şimdiki aklımızı yıllar önceki bedenimizi isteriz , bedenimizde bir elbise yıllar geçtikçe eskiyor yenik düşüyor zamana...
Ne anlatacaktım ne anlattım misali oldu artık döndüm , her gün yazma kararı aldım ,bazen abuk sabuk bazen oradan bazen buradan ama bana ihtiyacı olan ve her gün okumak isteyenler varmış hay hay efendim yazın dersinizde yazmam mı ?
seve seve
Bu arada çok mail alıyorum ''Fahri bey çıkmazı'' hikayemi devam etmemi isteyenleri burada da bir göreyim yorumlarınıza göre devam yada tamam kararı alacağım.
Eskileri özleriz de nedense eskileri çöpe atar ,yakar ,yıkar ,üstünü örteriz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder