Bizim Ev'de Masallar



Hayal edin... Kışın bu soğuk günlerinde sıcacık evinizde oturmuşsunuz, akşam vakti. Yemeğinizi yemişsiniz, karnınız tok (ama şiş değil), elinizde bir fincan kahveniz ya da ince belli bardakta çayınız(kulplu da olabilir), ortam loş, mumlar yanıyor. İçinizde tarif edilemeyecek bir huzur, derin bir dinginlik. Karşınızda da ben masal anlatıyorum.

Ben de hayal ettim; evimde sevdiğim dostlarım. Akşam olmuş elimde bir bardak sıcak kahvem. hangi masalı anlatacağımı düşünüyorum. Önce havadan sudan sohbet ediyoruz sonra da başlıyoruz hayal etmeye, yolculuğa çıkmaya. (tam o anda Asya "annee çişim geldi" diyebilir)
Masal anlatmaya başladığımdan beri bir hayalim vardı benim "evde masal anlatmak", konu komşu kim varsa çağırmak. Herkes bilecek ki her ayın şu günü Sıla'larda masal var, kekini kurabiyesini alan gelecek (umuyorum) Ahmet'le karar verdik bu ay sonunda başlayacağız buna. Duyurusunu yine yapacağım, tarihini size söyleyeceğim.
Nasıl fikir güzel mi?
Battaniyem neredeyse sahnem orası.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...