Bundan 5 sene önce, neresi bile olduğunu hatırlamadığım bir yerlerde dedim ki ben kendime: 30'a geldiğinde yaşadığın ne ise onu yaşayacaksın kalan ömründe... O zamana kadar bitir bitirmen gerekenleri, vermen gereken kararları ver, hazır et kendini ondan sonrasına....
Çabuk geçti zaman... Bir acele, bir telaşlı... Arkadan kovalayan vardı sanki; zırt diye geldi, bırakın yaşamayı telaffuzunu sevmediğim yaşlar...
Biliyordum geleceğini, halihazırda bekleniyordu lakin son dakikaya bıraktığım işler vardı benim... Öğrenciliğimden kalan sınav çalışma alışkanlıklarım gibi...
O yüzden bir kaç gündür zorluyorum eşi dostu az biraz erteleyebilir miyiz diye??
İmkan dahilinde değilmiş...
Neyse ki başladım, neyse ki denedim...
Biraz üzgünüm doğru...
Yarım kaldım, yarım bırakıldım, yarım bıraktım diye....
Sonra....
Aslında....
Yanlış biliyorsunuz hepiniz....
30'uma çok var benim.
Çünkü ben bundan tam 4 sene önce 3 gün sonra, Bir Temmuz Günü 10'a 10 kala doğdum....
Bir Masal'da doğdum....
7 Temmuz"da kutlayınız lütfen, ömrümün 5. Yaşını...
Ve...
Bugün değil ki...
O gün...
İyi ki Doğdum....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Rare Disease Day and the promises of personalized medicine
O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...
-
Pakistan dizileri Hint dizilerinden farklı. Onlar gibi coşkulu olmuyor genelde. Bu yüzden yarım bıraktıklarım hayli fazla. Ama bu dizi ...
-
O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...
-
W e discussed a Japanese pachinko machine in an earlier post , a pinball machine, as an example of the difference between randomness and det...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder