Giderim, alışığım....




Benim en iyi yaptığım şey gitmek... Canım sıkılırsa binerim arabaya çıkarım yola... Genlerimde var... Bir nevi Çelebi idi babam... Sonra şartlar, yaşlar değişti ama miras kaldı ondan bana... Ve çok büyük şükran...

Karış karış gezdim bu ülkeyi, nerede ne meşhur bildim, yedim... Tatilleri öyle çok sevdim ki çalışmayı hiç bilemedim.. Yazlarım tatil olsun diye mi yaptım yüksek lisans, doktora??? Düşünmüyor değilim...

Ben bu dünyadaki en şanslı kız çocuklarından biriyim. Çok okuttu, çok gezdirdi, trilyonlara değişmem verdiğini... İşte ben bu yüzden gitmek nedir, sizden mi öğreneceğim??

1000 km yol yaparım acıkmam, susamam, yorulmam... Molaları çok severim lakin oyalanıp yolumdan olmam... Öyle kolay değil tabi, siz istediniz diye hiç değil... Ben eğer istersem giderim...

Bir gidişim var ki benim, kin deseniz değil, nefret deseniz değil, intikam zaten değil... Susmam, konuşup haklı çıkarmam, arkadan atıp tutmam... Ağlamam, ağlasam da göremezsiniz, görseniz de gerçek nedeni asla bilemezsiniz...

Bir garip gidiş benimki... Yüzüm güler, inadına mutlu olurum, mutluluğumla vicdanınıza dokunurum...

Çok yollar gitmiş bir kadın var karşınızda, virajları, dağları, patikaları aştım 84 model bir vosvosla...

En iyisi mi siz nasıl gidilir, gittiklerimden öğrenin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...