''Birini her gün anımsamaktan neden kurtulamayız
Sevdiğim bir kadın sormuştu bunu kendine ;bu aralar sevdiğim başka kadınların her gün her an mimiklerle, otobüs duraklarında , sigara içişlerde , vapurda , bir bardak rakıda , o birini hatırlayışlarına tanık oluyorum .''
Demişim günün birinde bir köşeye .
Çok şey değişti mi galiba hayır , hatırlamak bütün kadınlar gibi benim ve hayatımdaki kadınların da elinde hançer. Zaman zaman kınından çıkarıp usulca kalbimize sapladığımız o ağır hareketin arttırdığı acımızla belki tuhaf bir rahatlama duyduğumuz ...
Çok eskide; bir sokakta, kirli ,dağınık ve terk edilmiş bir evde kaldığını sandığımız hancerimiz; bazen bir kadının eliyle yeniden kanatıyor bizi. Bir fotoğraf mesela, vazgeçtiğini öpen o kadının gözünden fırlayıp saplanıyor ruhuna acısını tanıdığın bildiğin adına hatırlamak dediğin hançer.
Hazırlamak bizim mor lanetimiz !
Üstelik tüm unutmaların koynunda .
Unutulmuşluğun dudaklarında .
Vazgeçmişliğin kederinde
Gitmelerin ve gelmelerin duraklarında
Sokaklarda
Rüyalarda
Zamansızlığıyla
Tüm arsızlığıyla
Hesapsızlığıyla
Sadece kendi karar verdiği anda
O an kapıyı çaldığında
Ansızın kalbine,ruhuna ve bedenine saplanan
Varlığına saplanan
Mor bir lanet
Bizim müthiş lanetimiz...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Rare Disease Day and the promises of personalized medicine
O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...
-
Pakistan dizileri Hint dizilerinden farklı. Onlar gibi coşkulu olmuyor genelde. Bu yüzden yarım bıraktıklarım hayli fazla. Ama bu dizi ...
-
Pakistan dizisi önyargımı biraz olsun kıran bir dizi izledim geçenlerde. Baştan söyleyeyim Hindistan dizilerindeki gibi rüzgarlar essi...
-
W e discussed a Japanese pachinko machine in an earlier post , a pinball machine, as an example of the difference between randomness and det...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder