Senin yaptıkların kadar olmaz ama..
Bazen öyle bir an geliyor ki ben ekrana bakıyorum, ekran bana..Böyle boş boş bakışıyoruz ama anlıyoruz birbirimizi. İnanın öyle yoruluyorum ki anlatamam. Televizyon programları roportajlar bir yandan da siparişler derken ben bildiğiniz perişan hallerdeyim. Bazen cinnet geçiriyor muyum?Hemde nasııılllllll... Saçımı başımı yolup bu meslekten vazgeçesim geliyor mu? Kesinlikle evet! :) Sonra bir an geliyor, derin bir nefes alıyorum. Kim olduğumu tekrar hatırlıyorum. Hayallerime tutunuyorum. Böyle sıkıca! Geçen gün koşturmacadan unuttuğum bir şeyi hatırladım. Bakıyorum da bayağı zaman olmuş hakkaten. Mutfakta pastayı mahvettiğim için yerlerde delice tepindiğim bir zaman vardı. Çoğunuzun geçtiği yerlerden geçtim yani :)) Her dönemeçte yeni bir hayal kapımı çaldı. Yine onu gerçekleştirmek için bir yerlerimden ter akıtırcasına koştum be! Vallahi yaptım! Yıllar geçmiş ben böyle usta olmuşum televizyonlara falan çıkıyorum havalı havalı. Vayy anasınııı sayın seyircilerrr :))) O sırada binbir türlü hayat mücadelesi vermişim. En baştan beri amacım size eğer bir hayal kurabiliyorsanız onu gerçekleştirebileceğinizi göstermekti. Ta taaadaaammmm! Bak oluyormuş dostum! :) Hatta en güzel yanı biri size kurabiye falan ikram ederken "yani senin yaptıkların kadar olmaz ama yaptım bişeyler" demesi! O anlara bayılıyorum! Ya canım benim bende rdan geldim. Nerden geldiğimi unutmam unutturmam da.. Her ilk deneme bence en lezzetlisi sana göre en berbatı olsa bile. Iyyyykkkk denilecek lezzette olsa bile zamanını harcamışsın yapmışsın, en önemlisi denemişsin! Ondan daha lezzetli ne olur yaaa.. İlk adım attığımda kendimle özdeşleştirdiğim laflardan bir tanesi de "Herkes yemek yapabilir fakat korkusuzlar harika olabilir". Bazen en güzelini yapabilmek için düşünürüz. İçine ne koyayım napayım, o ne der bu ne der noluyor! Düşünme! Bu kadar basit! Yap gitsin. Eninde sonunda doğruyu bulacaksın. Sizden gelen birbirinden harika mailleri okumadım sanmayın. Hepsini bir bir okudum. Yürekleriniz o kadar güzel ki. Ben size kurban olurum ya! Buradan ortak bir cevap vermek istiyorum size sevgili okuyucularım;
İki mekan açtım. Gördüm anyayı konyayı. Şu an milli piyango bile çıksa bir daha bir yer açmayı düşünmüyorum. Mahvoldum ya bildiğiniz! Gerçekten hiç kolay bir şey değil. Ha ama şöyle bir durum var tabi. Arkanız sağlamdır, parasal anlamda güvenceniz vardır. Size sosyal hayatta yaratabilecek çalışan tutabilecek durumdasınızdır he o zaman tamam işin rengi değişir. Ama ne olursa olsun, minimum 2 sene bu sektörde bir yerde çalışmadan bir yer açmayın derim. İlk önce bir ortamda pişin! Sonra batarsınız falan alimallah! Aman aman diyim yani! :/ Aranızda profesyonel okula gitmek isteyen çok arkadaş var biliyorum. Okullar hakkaten insanın bakış açısını acaip değiştiriyor. En önemlisi teorik anlamda. Butik pasta işine girişeceksen hmmmmm göreceli. Ama onu da yapacaksan diğerlerini de bilmen gerekiyor. Bana göre sadece butik pasta yapan biri pastacıııııı değildiiiiirrrrrr dostum! Piyasada kalıcı olamazsın. Hele ki bu kadar büyük bir rekabet piyasası varken. Yok yani! Olmaz o iş! İlk önce beynini bilgiye açmalısın. Şimdi sen o macaronu yaparken italyan meringue'in şurubunu kaç derecede dökeceğini bilmezsen olmaaazzzzz! Bu iş doktorluk gibi. Devamlı kendini geliştiriyor. Farklı farklı şeyler moda oluyor. Bir ara şeker hamurlu kurabiye modaydı. Farkındaysanız onun modası geçti. Bu aralar keskin kenarlı pastalar bayağı moda. O da geçiçek ve farklı birşey çıkıcak piyasaya. Kendini devamlı geliştirmen lazım. Sırf tek bir tarz yapıyorsan bile o bölümde geliştir kendini. İncele bak millet napıyor ne ediyor. Ama sırf o gıcık olduğun kız yapıyor diye başlama. Söyledim bu kolay bir yol değil. Zaten hangi yol kolay ki. Eğer gerçekten seviyorsan ve gerçekten istiyorsan yap ne yapacaksan. Atla bu denize gitsinnnn yaaaa... Fazla da kasma kendini öyle. Olacaksa oluyor merak etme! :)
Herşey kendine inandığın zaman başlar sevgili okuyucum. Sana güç verecek şey yine kendinsin. Başka hiçbir şey değil. Biliyorum sıfırdan başlamak korkutucudur ama inan bana değiyor. İçinden gelen o ses o var ya.. Onu dinle.. Sana doğru yolu gösterecek.. Benim hikayem, mutfakta tepinen hayalperest bir kızdan akademide öğretmenlik bile yapmış bir insana kadar ilerledi. Gerisini sen düşün.. Bu arada çok yakında görsel olarakta etraftayım şimdiden haberiniz olsun :)
O adımı atmak evet zor ama imkansız değil. Kendine bunu söyle; Herşey mümkündür..
Bon Appetit!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Rare Disease Day and the promises of personalized medicine
O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...
-
Pakistan dizileri Hint dizilerinden farklı. Onlar gibi coşkulu olmuyor genelde. Bu yüzden yarım bıraktıklarım hayli fazla. Ama bu dizi ...
-
Pakistan dizisi önyargımı biraz olsun kıran bir dizi izledim geçenlerde. Baştan söyleyeyim Hindistan dizilerindeki gibi rüzgarlar essi...
-
W e discussed a Japanese pachinko machine in an earlier post , a pinball machine, as an example of the difference between randomness and det...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder