|
Pratik sınav I - Zeytinli Ekmek |
Hunharca geçen
taşınma maceramın sonunda sanırım zavallı güzelim bilgisayarım artık internete bağlanıyor. Meğer ne vahim şeymiş kopukluk sevgili okuyucularım. Süregelen bir şeye alışmak ne kadar kötü bir şey! Gel gelelim benim muhteşem maceralarım son gaz devam ediyor! :) Okul sabahın köründe başlayıp şeker komasına girdiğimiz anda bitiyor! :) Hele ki beze yapımında
Çiğdem'le şekerden başımızın dönmesini ve sınavda
"aaa benim başım dönüyor galiba!",
"Benimkide fenayım abi!" gibi sözlerin yükseldiğini söylemem gerekiyor size. :) Merak etmeyin, sınavım güzel geçti nitekim! :)
Merengeler.. merengelerrrrrr.. :) Gözünü sevdiğimin ama şunu öğrendim ki, japonları her ne kadar sevsemde merenge'lerini sevmiyormuşum! :) Kurabiyeler, ekmekler, dökme hamurlar, kekler, merengeler ve custardlar ellerimden
öppperrrrrr!!!! :)) Pratik sınava gelince, kendime göre çok kötü bir not olan
94 aldım.
Gülmeyin!! Hakikatten kötü! Pratik sınavda bir
Zeytinli Ekmek ve bir de
Kandil Simidi yaptım!Ahh be güzelim! Ne diye risk alırsın?! Kanımca
95-100 arası not alacağımı düşündüğüm cicilerim tabak sunumundan kaldı!
0_o Neyse napalım, böyle olması gerekiyormuş diyerek yolumuza devam ediyoruz sevgili okuyucularım.
Öğrennn çocumm, öğreeennnn! MSA tarihinde ilk tamamı kadınlardan oluşan sınıf bizmiş! Ya öyle fal taşı gibi bakarsınız işte! Hala savaş çıkmamasına şaşırıyorum açıkçası! :))
Aman.. amannn diyeyim de ben! :) Daha önceleri bayağı dil döktüğüm el alışkanlığını birebir okulda da görüyorum. Gün geçtikçe eller daha da pratikleşiyor. Hatta bunca zaman bildiğimi düşündüğüm bazı teknikleri,
sil baştan öğrenmem bile gerekti. Herşeyin bir püf noktası varmış yahu! Ve inanın, düşündüğünüz kadar kolay değil! :) Mesela benim gibi, fırından kekinizi çıkarmaya çalışırken, arkadaşınızın kekini tepeteklak düşürebilir ve hatta onu kurtarmaya çalışırken
200 derecelik tepsiye parmaklarınızı
cassssssssss! diye dokunabilirsiniz! :)))) Sonra fırının kapağını uzun süre açık tuttunuz diye şeften fırça yiyebilirsiniz! :) Onun üstüne çil yavrusu gibi boynunuz önünüzde kaçışabilirsiniz! Bunlar mümkün tabi! :) Amaaaaa işin en kötü yanına gelirsekkkkkkkkkk sevgili okuyucularım!!!
Kilo almamanız elde değiiiilllll!!! Yani manyak gibi dikkat etsemde bana mısın demiyor kerata! Akşam kısayım diyorum;
yok! Öğlen yaptıklarımı yemeyeyim diyorum;
yok! Yokta yok! :) Pofidik bir şey olup çıkarsam şaşmayın yani! :))
Hey gidi günler heyyyyyyyy! Filinta gibiydim filintaaaa!! :) Esas ocak sonunda, tez vericez. İlk taslak bugün verildi. Uykusuz geceler boyunca yapıldı kendisi.
Vayy bee! Bu hallere düşecek kız mıydım?! :) Saçlar darmadağın! Tırnaklar erkek çocucğu gibi! Kendime şöyle bir söz verdim; okul biter bitmez, tırnaklarımı gidip direk kırmızıya boyatağım! :)) İşin şaka maka bölümünü geçersek, inanın, bütün fedakarlıklara değiyor! İnandığınız ve başarabileceğiniz bir şeyin peşinden gitmenin o dayanılmaz hazzı yok muuu? O anda şöyle bir durup, diyorsunuz ki,
"Aferin kızım" Sonra derin bir sessizlik..
Herkesin çeşitli hayalleri var benim gibi. Herkes birşeylerin peşinde.. Ki bu bence inanılmaz! Bir yerden başlamak gerekiyor istediklerinizi gerçekleştirmek için. Unutmayın; "
Başarı, doğal yanmanın bir sonucu değildir. Kendizi ateşe atmanız gerekir" demiş Arnold Glascow amca. Hadi bir yerleriniz yansın..Sonra ağlayın biraz ama şu üzerinde oturduğunuz çakıl taşlarının üstünden kalkma zamanı geldii hatta geçiyor bileee!
Hop Hoppp! :)
Bon Appetit!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder