Bir hafta sinir krizleri içinde kıvrandıktan sonra pazartesi itibariyle yeniden mutfağa girmenin zamanının geldiğini düşündüm bu hafta. Eh! Kolay değil benim için bu! Bütün terslikler üstüste geldikten sonra hele! Pazar günü, http://kelebekdiyeti.blogspot.com'un yazarı olan sevgili arkadaşım ve Macaronlarımın isim annesi Özge'yi dinleyerek havuza girdim ve suyun içinde öylece uzanıp gökyüzünü seyrettim. İnsanın fazla elektiriği üstünden atması da gerekiyor değil mi yani?! Nitekim attım da! :) Dünya varmış yahu! Pazartesi günü, güzel bir geç kahvaltı sonrası, güzelim mutfağıma girip salı günü siparişim olan CheeseCake'i hemen yaptım. Ohhh! Mis gibi oldu yavrucak! :)) Salı günü de yapmak için pasta düşünüyordum ama vazgeçip, hedefi Profiterol'e yönlendirdim. Daha önce Eclair (Ekler) yapmıştım ki ikiside fransızların çok kullandığı şu hamurundan (Pate â Choux) yapılıyor. Choux, aynı zamanda Lahana demek oluyor. Adını kabarma özelliği olan Lahana'ya benzediği için bu adı alan bu güzel hanım, annemler tarafından çok sevildi. Hamurunu, Tereyağ, Su, Vanilya, 4 adet yumurta ve bir tutam tuzdan oluşturdum. Bendeki reçeteyle toplam 2 tepsi topçuk çıkıyor. Boylarını çok büyük yapmadım açıkçası. Ciciler fırından çıktıktan sonra soğumaya bıraktım ve iç kremasını hazırlamaya başladım. Yapmaktan korktuğum iç kreması gayet güzel oldu diyebilirim size! Ben bile şaşırdım! :) Krema soğuduktan sonra da sıkma torbasıyla her birinin alt kısmından duy'u sokup içlerini krema ile doldurdum. Bunu da televizyonda görmüştüm! :)) Kat kat olmak üzere güzel bir servis tabağına hepsini ellerimle dizdim. Sonunda üstüne dökülecek çikolatalı sosa sıra geldi. Güzel düşündüğüm reçetenin üst sosu için verilen malzemeleri bir araya getirdiğimde içine kakao atılmış su görünümünü elde etti çocuğum. Bende yılmayıp tamamını lavaboya boşalttım ve başka bir reçetedeki sosun uygulamasına geçtim. Olmuyorsa yeniden! Yeniden! Yeniden! Mutfağı buram buram çikolata kokusu yayıldı. Ahhhh! Gönüllere zarar!! Hele de benim gibi sıkı bir rejim içindeyseniz ve aldığınız bütün kiloları verdiyseniz işiniz daha da zorlaşıyor sevgili okuyucularım! Çikolatalı sos inanılmaz güzel oldu benim fikrime göre. Evettttt! Birkaç kaşık almış olabilirimmm!! Ama bugün marul yiyeceğim! :) Iyykkkk! Marulla kim doymuş ki ben doyacağım?! Arzu ve annem, teklif ettiğimde ılık olduğu için dün gece cicimi yemediler ama bugün kaçışları yoktu tabi ki! :) Öğlen, babamda birlikte olmak üzere hepsinin önüne birer tabak koydum. Üstüne bir de erimiş çikolata dökseydim daha güzel oalcaktı bence ama evde uğraşamadım. Hava böyle yağmurluyken biraz zor oluyor zaten :) Erimiş çikolatanın üstüne, küçük küçük kıyılmış beyaz çikolata serpebilirdim ayrıca. Görüntü olarakta daha güzel olurdu. Ama diyorum ya, havadan.. havadan..! :))
Şimdi sinsice mutfağa gidip, birkaç kaşık daha yiyeceğim sevgili okuyucularım ama bu aramızda sır kalsın. O zaman kalorisi sayılmaz! :)
Bon Appetit!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Rare Disease Day and the promises of personalized medicine
O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...
-
Pakistan dizileri Hint dizilerinden farklı. Onlar gibi coşkulu olmuyor genelde. Bu yüzden yarım bıraktıklarım hayli fazla. Ama bu dizi ...
-
Pakistan dizisi önyargımı biraz olsun kıran bir dizi izledim geçenlerde. Baştan söyleyeyim Hindistan dizilerindeki gibi rüzgarlar essi...
-
W e discussed a Japanese pachinko machine in an earlier post , a pinball machine, as an example of the difference between randomness and det...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder